İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Depremin etkisi ve geleceğe yönelik önlemler

Her ne kadar ağırlıklı olarak siyaset üzerine yazmaya odaklansam da, meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler ve ardından gelen artçı sarsıntıların; ülkemizde ve10 ilimizde yarattığı fiziksel ve duygusal etkiye değinmek istiyorum.
Türkiye sismik bir fay hattı üzerinde yer aldığı için depremden kaçış yoktur. 
Ancak Japonya gibi benzer durumların yaşandığı bazı ülkelerde daha şiddetli depremler yaşanmasına rağmen Türkiye’deki gibi afetler yaşanmamaktadır. 
Neden böyle? 
Binaların mevzuata ve coğrafi şartlara uygun olarak tasarlanması, kaliteli malzeme kullanılması, insan güvenliğinin maddi çıkarların önünde tutulması gibi birçok faktörden söz edilebilir.
Depremlerin en çok hissedildiği şehirlerde, fiziksel ve duygusal hasar daha da belirgindir. Bu da bize gösteriyor ki insan yaşamının değerinin ne kadar düşük olduğu ve sadece para kazanmayı önemseyen açgözlü, kalpsiz siyasetçilerin, müteahhitlerin ve inşaatçıların eylemlerinin ne kadar yaygın olduğudur.
Para uğruna vasatın altında, eğreti ve coğrafi olarak uygun olmayan bölgelere inşa edilen binalar ile insanlık yok edilmeye devam edilirse, Türkiye’yi nasıl bir gelecek bekliyor?
Hatalarımızdan ders almazsak, parlak bir gelecek beklemek imkansız görünüyor. Sadece deprem sonrasına hazır olmak yerine depreme hazır olmaya öncelik vermeliyiz. Ancak bu şekilde bugünden daha iyi bir gelecek beklemek mümkün olur.
Japonya’da olup bizde olmayan ne var…