Dünyada her yıl üretilen 1.3 milyar tonun üzerindeki gıda ya kaybediliyor ya da israf ediliyor. Bunun yanı sıra artan dünya nüfusuna paralel olarak israf edilen gıda miktarı da artıyor. Birleşmiş Milletler’e göre, küresel nüfusun 2050 yılına kadar 9,7 milyarı bulması beklenirken, gıda talebinin de yüzde 60’a kadar artması bekleniyor; bu da gıda güvenliğini acil müdahale edilmesi gereken bir konu haline getiriyor.
Gıdanın yetişmesi için toprağa, suya, tohuma, güneş ışığına, emeğe ve enerjiye ihtiyacı var. Gıdanın
israf edilmesine izin vermek, doğal kaynakların pervasızca kullanılmasıyla gıda fiyatlarını artması ve gıda tedarik zincirinin zayıflaması anlamına geliyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Tarım ve Orman Bakanlığı gıda kaybı ve israfını önlemek amacıyla bir yılı aşkındır ‘Gıdanı Koru’ ulusal kampanyasını yürütüyor. Türkiye’nin ilk Ulusal Strateji ve Eylem Planı’nı temel doküman alan kampanya, kamu, özel sektör, akademi ve STK’ların da içinde bulunduğu paydaşlar için hazırlanan bir liste eylem sunuyor.
Plan dahilinde gıda kaybı ve israfıyla mücadelede tüketiciler ve atık yönetimi üzerine çalışanlar da dahil olmak üzere gıda sistemi aktörleri arasında kapasite geliştirme faaliyetleri önemli bir bölümü oluşturuyor. Buradan hareketle, FAO aralarında gıda tedarikçileri, perakendecileri ve girişimcilerinin bulunduğu çeşitli aktörlere gıda kaybı ve israfının önlenmesi ve azaltılması için eğitimler vermeye başladı.
İlk eğitim İDEMA ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ortaklığıyla yürütülen FikrimİZ Gıda Girişimciliği Programı’ndaki bir grup gıda girişimcisine verildi. Program, potansiyel gıda girişimlerinin tespit edilmesi ve gıda girişimi iş fikirlerinin desteklenmesini amaçlarken, diğer yandan gıda okuryazarlığı, sürdürülebilir beslenme, gıda güvenliği ve yerel üretim üzerine atölye çalışmalarını da içeriyor.
Gıda güvenliği temasının parçası olarak eğitim veren FAO Ulusal Değer Zinciri Danışmanı Aslıhan Denge, katılımcılara gıda kaybı ve israfının sebep ve etkilerini anlattı ve israf konusunda bilinçli gıda üreticileri olmaları için israfın ölçülmesi ve azaltılmasına dair çözüm metodları hakkında bilgilendirdi. Programın sonunda düzenlenen “İş Planı” yarışmasında jüri üyeliği yapan Denge, 2030’a kadar gıda kaybı ve israfını yarıya indirmeyi hedefleyen Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amacı (SKA) 12.3 “Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim” çerçevesinde girişimcilik fikirlerini değerlendirdi.
Tüketicilere gıdayı ilk elden ulaştırdıkları için gıda perakendecileri tedarik zincirinde etkin role sahip. İki yıl önce dünyanın en büyük gıda perakendecileri gıda kaybı ve israfıyla daha iyi mücadele edebilmek için “10x20x30” adlı girişimi imzaladı. Küresel Kaynaklar Enstitüsü (WRI) tarafından başlatılan uluslararası girişime katılan ilk Türk gıda perakende şirketi Migros, girişime gönüllü olarak katılan 23 tedarikçi firmasını da 2030 hedefine ortak etti.
Migros, gıda israfını azaltma hedefleri doğrultusunda geliştirdiği otomatik sipariş sistemi, indirimli satışlar uygulamaları ve çeşitli gıda bağışı uygulamaları gibi kurum içinde yaptığı operasyonel faaliyetler ile gıda israf oranlarını başarılı bir şekilde yüzde 24 azalttı. Kendi operasyonlarında yaptığı çalışmaların yanında 10x20x30 girişimi ile de tedarikçilerinin gıda kayıp ve israfını etkin yönetmeleri, önleme ve azaltmaları için onlara destek oluyor ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütüyor. Bu amaçla FAO, Migros ve tedarikçilerine gıda israfını önleyecek, azaltacak ve aynı zamanda fazla gıdanın kurtarılması ve yeniden kullanımı üzerine çözüm ve stratejileri içeren bir eğitim verdi.
FAO, gıda kaybı ve israfının azaltılması için destekleyici eğitim materyalleri geliştirmeye ve Türkiye’deki büyük gıda üreticilerine, tedarikçilerine ve tarım kooperatiflerine eğitimler vermeye devam edecek.