Son 50 yıldır dünyada tavuk eti sektörü daha sağlıklı bir gezegen sağlamak için kendini çevreye duyarlı ve sürdürülebilir üretim uygulamalarına adıyor. Türkiye de son 30 yılda teknolojik alt yapısına yatırım yaparak dünya standartlarına ulaştı ve çevreye en duyarlı şekilde üretimini sürdürüyor. Tavuk eti sektörü, önümüzdeki yıllarda da dünyayı bulduğundan daha iyi durumda bırakmak için sürdürülebilir ve çevre dostu uygulamaları geliştirmeye ve ilerletmeye devam edecek.
Tavuk yetiştirmek ve üretmek, hemen hemen tüm diğer hayvansal tarım endüstrilerinden daha az bir çevresel ayak izine sahip bulunduğunu biliyor muydunuz? Peki, tavuk eti sektörü çevresel etkiyi nasıl en aza indiriyor?
Çevreye saygılı üretim
Tavuk eti üretimi 50 yıl öncesine göre değerlendirildiğinde sektörün çevre ayak izi bugün yüzde 50 oranında azalmıştır.
Üretimde;
%75 daha az kaynak kullanılır.
%72 daha az üretim alanına ihtiyaç vardır.
%58 daha az su tüketilir.
% 39 daha az fosil yakıt gerekir.
Geliştirilen ar-ge çalışmaları neticesinde, tavuk beslenmesinde yemden yararlanma oranı artmış olup daha az kaynak kullanılır.
Kanatlı atıklarının %95’inden fazlası geri dönüştürülür. Yetiştirme çiftliği altlıkları gübre olarak kullanılır. Ayrıca sektördeki firmalar geriye kalan atıkların geri kazanılmasını sağlayan Rendering tesislerine sahiptir. Bu tesislerde; üretilen hayvansal unlar pet hayvanları ve balık yemleri için ham maddeye dönüştürülür ve üretimde kullanılan suyun çevreye zararını önlemek için atık su arıtma tesisleri de vardır. İleri işlem tesislerinde kullanılan kızartma yağlar da yetkilendirilmiş kurumlar vasıtasıyla geri dönüşüme sunulur.
Yetiştirme sürecinde sera gazı emisyonlarında %36 azalma sağlanmıştır. Tavuk eti sektöründe kuluçkahaneden çiftliğe ve işleme tesisine kadar olan sürecin yakın bölgeler içerisinde olması öncelikle tercih edilir.
Böylece hayvan sağlığı ve performansı üst düzeyde temin edilebildiği gibi tesisler arasında harcanan zaman ve nakliye emisyonları da azaltılmış olur.
Dünyada ve ülkemizde tavuk eti sektörü, yılların deneyimine dayanan geleneksel uygulamalar ile ileri teknoloji uygulamalarını en inovatif yaklaşımlarla bir araya getirmeyi başarmıştır. Sektörün bu yenilikçi yatırım ve uygulamaları çevre dostu üretim gerçekleştirmesine katkı sağlar.