İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Tarım ve Gıda Arzı Asla İhmal Edilemeyecek Önemli Bir Alandır

Kocaeli Sürdürülebilir Tarım Eylem Planı çalışmaları kapsamında ilimizin ihtiyaçlarını belirlemek ve elde edilecek verilerin uygulamaya geçirilmesini sağlamak amacıyla yapılan Kocaeli Tarım Şurası, Vali Seddar Yavuz’un katılımlarıyla gerçekleştirildi.

Kocaeli Kongre Merkezinde gerçekleşen Şura’ya; Vali Seddar Yavuz’un yanısıra, Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, Gölcük Kaymakamı Cengiz Karabulut, ilçe belediye başkanları, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Balamir Gündoğdu, Gebze Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Keskinler, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mustafa Çöpoğlu, AK Parti İl Başkanı Mehmet Ellibeş, BBP İl Başkanı  Remzi Kaya, DSP İl Başkanı Halim Dedeoğlu, Tarım ve Orman İl Müdür V. Yüksel Çil, Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Necmi Bulut, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Gazeteci Yazar Cem Seymen, Öğretim üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda çiftçimiz ile davetliler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan program Tarım Şura’sının tanıtım filmi sunuldu.

Kandıralı çiftçi Hatice Efe’nin çiftçiler adına yaptığı selamlama konuşması ve Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın’ın Kocaeli’de tarımın önemi ve yapılacak Şura’nın sağlayacağı katkılarını belirten konuşmaları ile devam etti.

Tarım Şura’sının hayırlı sonuçlar doğurması temennisinde bulunarak sözlerine başlayan Vali Seddar Yavuz yaptığı konuşmalarında; “Öncelikle hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyor, Şuramızın hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum. İklim değişikliğine bağlı küresel ısınmanın dünyamızı giderek etkilediği, olumsuz sonuçların görünür hale geldiği, Dünyada yaklaşık 1,5 milyar insanın açlıkla mücadele ettiği ve diğer taraftan da inanılmaz bir israfın devam ettiği bir süreci hep birlikte yaşıyoruz. İnsanoğlunun doğal yasaları, nizamı, düzeni, olumsuz etkileri, aç gözlülüğü, bitmez tükenmez hırsıyla beraber dünyaya olumsuz etkileri hepimizin malumu.  Aslında bugünkü sonuçların insan eliyle gerçekleşen bir durum olduğu da ortadadır. Hepimizin bildiği gibi globalleşme, küreselleşme çıktığında karşıtları da ortaya çıktı. Karşı olmanızın sistemi etkileyebilecek bir gücü var mıdır diye sorulduğunda, etki edemediğini hep birlikte müşahede ettik. Önemli olan bu değişim ve dönüşümlere hazırlıklımızsınız, değil misiniz, üzerinize düşen görevi yapabiliyor musunuz, refleksleriniz var mı, tedbiriniz var mı sorularıdır. İklim değişikliği, küresel ısınma da bunlardan bir tanesi ve yüzleştiğimiz önemli bir durumdur. Dolayısıyla bu yeni duruma nasıl bir tavır ortaya koyacağız, sadece Türkiye’nin ya da bireysel olarak bizim ortaya koyduğumuz tavır yeterli mi? Bunları en ince detayına kadar değerlendirmemiz gerekiyor.

Tarım ve Gıda, En Önemli Stratejik Alanlardandır

Türkiye’nin tarım ülkesi olmasının yanında aynı zamanda bilim, sanayi ve teknoloji ülkesi haline geldiğini belirten Vali Yavuz; Tarım alanlarının korunması, veriminin artırılması, özellikle su kaynaklarının korunması, kuraklığa dayalı yeni türlerin bulunması ve bunun üzerinde çalışılması gibi birçok bilimsel alanı da ilgilendiren hususları bugün Şura vesilesiyle tartışmış olacağız.    Genelde baktığımız zaman hepimiz tarım ülkesi olduğumuzu uzun yıllardır söyleyegeldik. Ama artık Türkiye aynı zamanda bilim, sanayi ve teknoloji ülkesi haline geldi. Diğer taraftan tarımı da asla ihmal edemeyeceğimiz stratejik bir alan olarak görüyoruz.  Pandemi döneminde gördük ki aslında öyle stratejik alanlar var ki maliyetinin ne olduğunun çok önemi yok. Gıda arzı da bunlardan bir tanesidir. Yarınlarımızı ve ne yapacağımızı bugünden başlayarak hepimizin düşünmesi gerekiyor. Dolayısıyla başkası buğday üretsin, zaten buğday çok verimli değil, para kazanmıyoruz, biz bunu yapmayalım da başkası yapsın diye beklerseniz bir gün başka sıkıntılar ile karşı karşıya kalabileceğimizi herkes tahmin ediyordur. Bu nedenle tarıma başka bir stratejik açıdan bakmak ve gıda arz güvenliğini de güvence altına almak hepimizin aslında ortak bir sorunudur. Bu anlamda baktığımızda özellikle Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Hükümetimiz tarıma yönelik politikaları çok etkin şekilde desteklemiş, tarım ve hayvancılıkta ki üretim miktarı her geçen gün artmıştır ve artmaya da devam ediyor.  Ülkemizde tarıma yapılmış destekler boşa yapılmış destekler değildir. Bu desteklerde artarak devam ediyor ve devam etmelidir” dedi.. 

Kocaeli’ye Yönelik Olarak Uygulanan Tarım Politikaları İle Son Dönemde Özellikle Hayvan Varlığında Bir Artış Olduğunu Rahatlıkla Görebiliyoruz

Kocaeli’de son 2 yılda büyükbaş hayvan sayısında artışın söz konusu olduğunu belirten Vali Yavuz; Kocaeli özelinde baktığımız zaman burası bilim, sanayi ve teknoloji şehri.   Kocaeli aynı zamanda ekonomik anlamda ve en çok vergi veren iller arasında 4. büyük şehirdir. Aslında Türkiye’yi dünya ile yarıştıran şehirlerin en önemlilerinden bir tanesidir. Diğer taraftan Marmara havzasına baktığımız zaman yaklaşık 25 milyon nüfusun beslendiği bir alandan bahsediyoruz. Böylesi bir alanda tarım alanlarının korunması, özellikle gıda arz ve güvenliğinin sağlanması bakımından fevkalade önemli ve değerlidir. Diğer taraftan bu bölgenin toprakları oldukça verimli ve Balkanlara gittikçe de daha verimli olduğunu hepimiz biliyoruz. Özellikle ilimize yönelik olarak uygulanan tarım politikaları sayesinde son dönemde canlı hayvan varlığında önemli bir artış olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Son 2 yılda büyükbaş hayvan sayısında 20 Bin artış söz konusu. Bunu son derece olumlu buluyorum. Şehirleşme, nüfus artışı gibi nedenlerin Kocaeli’deki tarım alanlarını tehdit edecek bir duruma gelmemesi için hukuki düzenlemelerinde yapılması gerektiğini değerlendiriyorum. Bu konunun da Şura’nın mevzuat bölümünde değerlendirilecek olmasını kıymetli buluyorum.

Dünya Fındık Üretiminin Yaklaşık %70’ini Biz Üretiyoruz

Çiftçilerimize çeşitli alanlarda önemli destekler verildiğini belirten Vali Yavuz; Bizim bir başka stratejik ürünümüzde fındıktır.  Türkiye’nin yaklaşık 700 bin ton fındık üretimi var. Dünya fındık üretiminin yaklaşık %70’ini biz üretiyoruz. Tek başına sadece Ordu ilinin %35   civarında fındık üretimi var. Son yıllarda Dünya genelinde özellikle Uzak Doğu ve Çin’de fındıkla ilgili yoğun bir talebin başladığını, bir dönem depolarda çürüyen fındıkların bugün 25-30 TL bandına doğru geldiğini hep beraber görüyoruz.  Dolayısıyla ilimizde de yaklaşık 15 bin ton civarında fındık üretimi var. Fındık ağacının bir başka özelliği de erozyonu önlüyor, toprak ve bitki örtüsünü koruyor.  Bu özelliği nedeniyle de desteklenmesi gereken önemli bir alan olarak görüyorum. Bu anlamda Büyükşehir Belediyemiz ile yürüttüğümüz özellikle Fındık da Verimin Arttırılması Projesinin diğer alanlara da yansıtılmasının gerektiğini değerlendiriyoruz. Burada hem çiftçilerimiz hem işin kamu kurum ve kuruluşları boyutu, hem de bilim insanlarımız olması vesilesiyle önümüzdeki süreçte ilimiz tarım ve hayvancılığına yönelik politikaların daha iyi bir şekilde görüşüleceğini umuyorum. Buradan çıkacak yol haritasının da bize ışık tutacağını düşünüyorum. Çocukluğundan itibaren kırsalda büyümüş, çiftçilik yapan bir ailenin çocuğu olarak da köylümüzün, çiftçimizin sorunlarını görüyor ve biliyorum. Burada önemli olan bu alana yapılan desteklerin mutlaka artırılması, özellikle tarımda modern tekniklerin uygulanması, tarımsal alanların korunması ve daha az miktar da su kullanarak daha yüksek verim elde edilmesi, birim alandan en yüksek gelir ve verim elde edebilecek tekniklerin bilim insanlarımızın yardımıyla, desteğiyle çiftçimizin sahada uygulayabiliyor olabilmesi hepimizin en büyük beklentisi. Tarım ve Orman Bakanlığımız ve İl Müdürlüğümüz çiftçilerimize çeşitli alanlarda destekler veriyor. Kocaeli’de göreve başladığımız günden buyana Büyükşehir Belediyemizin de özellikle tarım ve hayvancılık konusunda gübre desteği başta olmak üzere, tohum ve diğer alanlarda neredeyse 90 milyon TL’ye yakın destek verdiğini de hepimiz memnuniyetle görüyoruz.  Çiftçimiz adına bu bizi mutlu ediyor. Büyükşehir Belediyemizin çiftçimizin yanında olması bizim elimizi güçlendiriyor ve çiftçimizi de rahatlatıyor. Bu vesileyle bir kez daha Büyükşehir Belediye Başkanımız Doç. Dr. Tahir Büyükakın’a ve kıymetli ekibine teşekkür ediyorum” diyen Vali Yavuz, Şura’ya katılan herkese teşekkür etti. 

TV Programcısı ve Gazeteci Cem Seymen’in yaptığı konuşma sonrasında katkılarından dolayı teşekkür eden Vali Seddar Yavuz ve Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın hediye verdiler. 

Konuşmaların ardından Vali Seddar Yavuz ve Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın ilimizde tarım ve hayvancılığa katkı sunan 20 çiftçimize hediye vererek, onlarla günün anısına toplu fotoğraf çektirdiler.