İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yok Olan Orman mı İnsan mı?

İklim değişikliği ile artan orman yangınları insan sağlığı için de tehdit. Yangında oluşan partikül madde kirliliği rüzgârla taşındığında bölge insanın akciğerlere derinlemesine nüfuz ederek solunum sistemi, astım, KOAH alevlenmesi, kronik kalp-damar hastalıkları hatta erken ölüm nedeni.

Dr. Sabri Serhan Olcay

Türk Toraks Derneği

Yönetim Kurulu Üyesi

Araştırmalar gelecekte sıcak iklim koşulları altında, yangın sezonlarının uzayacağı, orman yangınlarının sayısında ciddi artış olacağını gösteriyor. Gerekli önlemler alınmazsa, karbon yutağı olan ormanların kaybıyla iklim değişikliği ve yangınların artması kısır döngü haline dönüşecek.

Kronik hasta, yaşlı-çocuklar daha çok etkileniyor

Akdeniz bölgelerinde iklim değişikliği ile birlikte yaşanan sıcaklık ve kuraklık artışı ile birlikte orman yangınlarının sayısındaki artış kaçınılmaz oldu.

Yangın sahalarında yapılan çalışmalarda 2.5 mikron çapında partikül maddeler (PM2.5), azot oksitler, ozon, aromatik hidrokarbonlar, bakır, karbon monoksit konsantrasyonları ve karbon bileşiklerinde artış görüldü.

Karbon monoksit (CO) vücudun oksijen almasını engeller, baş ağrısı, baş dönmesine neden olur. Yüksek dozda CO solumak, dokuların oksijenlenmesini bozar, ölümle sonlanabilecek klinik tablolar oluşabilir. CO’in uzağa yayılma özelliği olmadığından özellikle yangına müdahale edenler daha çok maruz kalır. Kalp yetmezliği, iskemik kalp, hipertansiyon, kronik obstrüktif akciğer (KOAH), amfizem veya astım gibi solunum sistemi, yaşlılar (50 yaş üzeri riskli, 75 yaş üstü ise daha fazla artmaktadır), çocuk-ergen (sık nefes alıp verme, solunum sistemlerinin halen gelişme aşamasında olması nedeniyle daha fazla etkilenir), diyabet (kalp-damar hastalıkları riskini arttırdığı için) hastaları, gebeler yangın dumanına karşı hassas bireylerdir.

N-95 maske kullanılmalı, evden çıkılmamalı

Yangının etkilerinden korunmak dumanın ulaştığı bölgelerde mümkünse evden çıkılmaması, pencerelerin kapalı tutulması, dışarı çıkmak gerektiğinde ise maske kullanılması gerekir.

İnce taneciklerden korunmak için cerrahi maskeler, ıslatılmış kumaş yeterli değildir, N-95 tipi maskeler kullanılmalıdır. N-95 tipi maskeler devlet tarafından yangın bölgesinde dumana maruz kalan halka temin edilmelidir. Maskelerin yüze iyi oturması ve doğru kullanılması önemlidir. Bu maskelerin ortamda bulunan CO gibi gazlardan kişiyi korumadığı bilinmelidir.

Yangın bölgesinden öncelikle KOAH, astım-kronik kalp rahatsızlığı bulunan hasta, çocuk, gebe, sürekli oksijen kullanması gereken hastaların olası elektrik kesintilerinden etkilenmemeleri için tahliyesinin öncelikli yapılması gerekir. Cihazların kullanımının sürdürülebilmesi için uygun koşulların oluşturulması gereklidir.

Ormanları korumak hepimizin vatandaşlık görevidir. Yanan her orman, yanan geleceğimiz demektir. Önlem almak, hazırlıklı olmak hayat kurtarır.

  • Öncelikle yangın çıkma ihtimali yüksek yerler tespit edilmesi, bu bölgelerde sıkı tedbirler alınmalıdır. Çevresindeki yerleşim yerlerinde ikamet eden insanlara eğitici-uyarıcı bilgilendirme yapılmalıdır.
  • Yangının yerleşim alanlarına sıçraması riskine karşı eylem planı oluşturulmalıdır.
  • Ormanlara yangının oluşması veya yaygınlaşmasına sebep olabilecek sigara izmaritleri, kibrit, cam atılmamalı, riskli bölgelerde ateş yakılmamalı, ormanlık arazilerde şişeler, cam kırıkları bırakılmamalıdır.
  • Ormanlarda kullanılan testere-biçme makinesi gibi elektrikli aletlerin de kıvılcım oluşumuna neden olabileceği unutulmamalıdır.

Yok Olan Orman mı İnsan mı? yazısı ilk önce SağlıkveYaşamDergisi üzerinde ortaya çıktı.