Çok hızlı büyüyen gıda takviyesi pazarındaki rekabete İlko İlaç Wellcare markası altında silisyum içeren kolajen ile katıldı. Markanın hedefi; en küçük molekülle en hızlı iyileşmeyi sağlamak. Diyetisyen Yeşim Temel Özcan ile Fizik Tedavi, Rehabilitasyon ve Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Demirhan Dıraçoğlu’nun bilgilendirme toplantısında, 25 yaş sonrası yılda yüzde bir azalmaya başlayan kolajenin sağlıklı uzun yaşamın güvencesi olarak tüketilmesi gerektiği belirtildi.
Haber: Nilay Akgün
Gıda takviyesi pazarında 2021’de 4,1 milyar dolarlık payı olan kolajenin 2026 yılına kadar yüzde 5,4’lük büyüme ile 5,3 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Pazardaki rekabette İlko İlaç Wellcare markasıyla yerini alırken; silisyum ilavesi ile kolajenin onarım gücünü çok daha fazla artırdığını iddia ediyor.
“Sağlıklı uzun yaşamın güvencesi kolajen”
Uzmanlara göre insan vücudundaki kolajen miktarı hayati önem taşıyor. Hareket sistemi sağlığının korunması, yaşlanma sürecini yavaşlatma, cildin parlak ve sağlıklı olması kolajen miktarı ile birebir bağlantılı. Durum böyle olunca gıda takviyesi pazarındaki rekabette; bilimsel gelişmelerde öncü, yatırımlarda cesur, ticarette deneyimli kurumlar ilk sıralarda yerini alıyor.
İLKO İlaç sahadaki varlığını 2016 yılında Wellcare markası ile güçlendirerek, gıda takviyesi pazarına girdi. Kolajende silisyum içeriği ile fark yaratmayı hedefleyen markanın Konya Üretim Tesislerinde düzenlenen basın toplantısında Selçuklu Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve İLKO İlaç Genel Müdürü Hatice Öncel şunları söyledi; “Bugüne kadar Ar-Ge’ye 52 milyon Euro yatırım yaptık. Tüketici ihtiyaçlarını dikkate alarak, kullanıcı ile uyumunu gözeten, tat, koku, kullanım kolaylığı gibi özellikler üzerinde titiz ve uzun çalışmalar yaparak ürünlerimizi geliştiriyoruz.”
“Kolajen depolarının dolu olması önemli…”
Basın toplantısında Diyetisyen Yeşim Temel Özcan ise kolajen proteini ile bilgi verdi. Özcan, “Kolajen vücutta üç tipte ve birçok bölgede özellikle kas, kemik, doku, tendon yapısı, damar iç yüzü, sindirim kanalında fazlasıyla bulunur. Protein yapısı nedeniyle her zaman desteklenmesi gerekir. Hücrelerin sağlamlığını ve devamlılığını sağlayan kolajen, 25 yaşından sonra her yıl yüzde 1 oranında azalır. Sağlıklı uzun yaşam için kolajen depolarının dolu olması önemlidir. Tip I vücuttaki kolajenin yüzde 90’ıdır. Deri, kemik, tendon, lifli kıkırdak, bağ dokusu ve dişlere yapı sağlar. Tip II eklemleri destekleyen elastik kıkırdakta bulunur. Tip III kolajen ise vücuttaki kas, organ ve arterlerin yapısını düzenler. Cildin esnekliğini sağlar. Kolajen liflerinde zamanla biriken hasar onların düzgün çalışma yeteneklerini azaltır” diye belirtti.
“Bir eklemi yılda 2 milyon kez kullanıyoruz…”
Fizik Tedavi, Rehabilitasyon ve Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Demirhan Dıraçoğlu ise toplantıda kolajen ve silisyumun insan vücuduna, ikili kombinasyonlarda sağlık üzerindeki etkilerini anlattı. Dıraçoğlu: “Bir eklemi yılda iki milyon kez kullanıyoruz. Vücutta 206 kemik, onları birbirine bağlayan 360 adet eklem vardır. Eklem sağlığı için kolajenin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Eğer kıkırdak olmasaydı kemikler birbirlerine öyle temas ederdi ki biz ne yürüyebilirdik, ne koşabilirdik, ne oturabilirdik. O kemiğin üzerinde olan yumuşak süngerimsi kıkırdak yapı hareket etme olanağı sağlar. Kıkırdak hücrelerinin oturduğu çatıyı Tip II kolajen oluşturur. Yaşla birlikte kolajen eksikliğinin yaşandığı çeşitli durumlarla eklem ağrıları başlar. Bu tabloda kolajen sentezinin daha iyi yapılmasının önemi ortaya çıkar ve silisyum devreye girerek eklemlerde sıvı korunmasını optimize eder. Kemik zayıflığı olarak adlandırılan osteoporozun da önüne geçerek kemik kırılmalarına karşı dayanıklılık kazanılmasını sağlar” diyerek kolajenin sağlıklı uzun yaşam üzerindeki etkisini açıkladı.
Kolajen Pazarında Silisyum Farkı yazısı ilk önce SağlıkveYaşamDergisi üzerinde ortaya çıktı.