Uzmanlar kış mevsiminde duygusal korunma yollarının depresyondan korunmak için gerekli olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle halsizlik, yoğun uyku isteği, iştahsızlık, sürekli mutsuzluk, hüzünlü hissetme hali ile kendini hissettiren depresyondan korunmak için öncelikle farkındalık oluşturup ne yapmak gerektiğini bilmek gerekir.
Klinik Psikolog Melek Abca
Kış depresyonu özellikle sonbaharın sonlarından ilkbaharın başlarına kadar ortaya çıkan ve halsizlik, yoğun uyku isteği, iştahsızlık, sürekli mutsuzluk ve sürekli hüzünlü hissetme hali olarak kendini gösterir.
Bilimsel adıyla mevsimsel duygusal bozukluk olarak tanımlanır. Yatkın olan kişiliklerde görülme riski yüksektir. Kış mevsimine özgü güneş ışınlarından mahrum kalmak, havanın erken kararması, soğuması daha çok kapalı ortamlarda zaman geçirmek, fiziksel aktivitelerin azalması gibi sebeplerden dolayı psikoloji etkilenir. Mevsime bağlı gelişen depresyonda belli hormonal değişimler yaşanır. Depresyon geçmişi olan kişilerde bu durum tetikleyici olabilir. Genç erişkin ve kadınlarda görülme sıklığı daha yüksektir. Özellikle insanların daha çok evde zaman geçirmesi, gecelerin daha uzun olması, tek başına var olmakta zorlanan, yalnız hissedenler için kış mevsimi daha tetikleyici unsur olabilir.
Kış depresyonu, kuzey bölgelerinde yaşayan, kışın daha az güneş ışığına maruz kalan kişilerde daha yaygın olabilir. Bu noktada önemli olan farkındalık oluşturup ne yapmak gerektiğini bilmektir.
Kışın depresyondan duygusal korunma yöntemleri:
*Gün ışığının azaldığı kış aylarında, ev ve çalışma alanın da maksimum doğal ışığı alacak şekilde konumlandırma yapılabilir.
*Öğle aralarında kısa yürüyüşlere çıkarak doğal ışıktan faydalanmak.
*Düzenli fiziksel aktivite de endorfin salgılanmasını teşvik ederek ruh hali iyileştirilebilir. Ayrıca C ve D vitamini, bunun yanında Omega-3 ağırlıklı besinler tüketilebilir veya gerekirse doktor kontrolünde takviye alınabilir.
*Tam tahıllar ve sebzeler de enerji seviyesini arttıracaktır.
*Uzun karanlık gecelerde artan melatonin ve daha az güneş ışığına maruz kalma sebebiyle azalan serotonin dengesini iyi sağlamak gerekir. Yaz aylarında kıpır kıpır olmasının sebebi mutluluk hormonu olan serotonin salgılanması için yeterince güneş faydalanmaktır. Bu hormonlardaki artış ve azalmalar depresyonun oluşması için gerekli biyolojik etkileri ortaya koyabilir. Çünkü serotonin ve melatonin bireylerde uyku-uyanıklık döngüsünün, enerji-ruh halinin düzenlenmesinde yardımcı rol oynamaktadır. Bu kapsamda yapılan bilimsel araştırmalar gün ışığı sayesinde vücutta depolanan D vitaminin kış depresyonu semptomları için koruyucu bir faktör olabileceğini de göstermiştir.
Uyku düzeni önemlidir. Geceleri erken yatıp, sabahları erken kalkmak. Uyku düzeninde güneş ışığından daha fazla faydalanabilmek.
Stres dengesi için zihni sakinleştirecek yöntemler geliştirmek, ruha ve bedene iyi gelecek etkinlikler yapmak, hobilere vakit ayırmak, yoga ve meditasyon yapmak, arkadaşlıklara daha çok yer vermek bu süreçte daha iyi bir ruh haline sahip olmayı sağlayabilir.
Eski kış geleneklerini yaşatmak ruhu besler
Gelenekler, sahip olunan kültür ve eski kış geceleri hatırlama, yaşamak da ruhu besler. Kış dönemi eskiden olduğu gibi gelenek-kültürleri yaşatmak, sevdiği insanlarla bir araya gelmek, misafirlik alışkanlıkları sürdürmek, kış eğlencelerini yeniden canlandırmak keyifli bir döneme çevrilebilir. Hayaller canlı kalsın ve çocuklara umut aşılamak. Eski kış geceleri, keyifli sohbet, komşu ve arkadaşlar misafir geleneği canlandırmak. Yazın kışı, kışın yazı özlemektense anı yaşamak gerekir.
Depresyondan Duygusal Korunma yazısı ilk önce SağlıkveYaşamDergisi üzerinde ortaya çıktı.