Turkuvaz Medya Grubu tarafından düzenlenen Türkiye Tarım Zirvesi, A Para Yayın Koordinatörü ve A Haber Ekonomi Müdürü Özlem Doğaner’in moderatörlüğünde gerçekleşen ‘Tarımın Finansmanı ve Tarım Sigortası’ paneliyle sona erdi. Panelin konuşmacıları arasında Ziraat Bankası Tarımsal Bankacılık Grup Başkanı Serpil Günal, Kredi Kayıt Bürosu Ürün Yönetimi ve Geliştirme Direktörü Serkan Siyasal ve TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi ve TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü yer aldı.
Ziraat Bankası Tarımsal Bankacılık Grup Başkanı Serpil Günal, “160’ıncı yılımızı kutluyoruz. Tarımın olduğu her yerde Ziraat Bankası var” dedi. Tarımda hiç hız kesmediklerinin altını çizen Günal, “425 milyar TL civarı kredi kullandırdık. Kredilerin yüzde 86’ı sübvansiyonlu kredi, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından destekleniyor. Kredi faizlerinin yüzde 71’i bakanlığımız tarafından ödeniyor. 80-90 milyar TL civarı kredimiz de sıfır faizli. Kredilerimizin yüzde 70’i işletme, yüzde 30’u yatırım kredisi. Bizim için tarım ekosistemi çok önemli. Bu strateji kapsamında bu sene yaklaşık 980 bin müşterimize 335 milyar TL kredi kullandırdık. Ve 2024’te de yine tarımın finansmanının tek bankası olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Günal, şöyle devam etti: “Tutarlara baktığımız zaman yüzde 78’lerde gözükse de yüzde 80’leri geçmiş durumdayız. Ziraat Bankası’nın isminde de tarım var. 2024’te yeni bir sübvansiyonel kararname yürürlüğe girecek. Yeni indirim ve kullandırım konuları olacak. Limitler gözden geçirilecek. 2,1 milyon civarında çiftçi var. Ziraat Bankası olarak yarısına finansman sağlamış durumdayız. Her zaman olduğu gibi, 160 yıldır yaptığımız üzere bu finansmanı her türlü desteklemeye devam edeceğiz. Biz hiç hız kesmedik. Bazen kredilerle ilgili kısıtlamalar gündeme geldi ama biz yüzde 100’ün üzerinde artış gerçekleştirdik.” Takip oranlarına da değinen Günal, şöyle devam etti: “Tarım kredilerine baktığımız zaman binde 5 olan takip oranı binde 1,6’ya düştü. Bizim için üretimin devamlılığı, tarımın sürdürülebilirliği esas. Tek seferde ödeyemediği zaman 60 aya kadar taksitlendirme imkanı sunuyoruz. Bu anlamda bu sene toplamda 5 binin üzerinde üreticinin, 500 milyon TL üzerindeki kredilerini hem taksitlendirdik, hem de faizsiz olarak ödenmesini sağladık. 6 Şubatta çok ciddi bir deprem yaşandı. Burada bizden finansman sağlayan tüm üreticilerimize ilk günden her türlü desteği sağladık. 2,2 milyar TL’lik kredilerini faizsiz olarak erteledik. Genç çiftçiyi de kadın çiftçiyi de çok önemsiyoruz. Özellikle kadın kooperatifleri için kredi paketi hazırladık. İnşallah yakın zamanda da uygulamaya alacağız. Yıl sonunda kredi bakiyesi anlamında 455 milyar liraya ulaşmış olacağız. Genç ve kadın çiftçilerimiz için de paketlerimiz var. Bunlar da toplamda 66 milyarı geçiyor. Bu kredileri vermeye devam edeceğiz.”
Yapay zekayla çiftçinin ihtiyaçları tespit edilecek
Kredi Kayıt Bürosu Ürün Yönetimi ve Geliştirme Direktörü Serkan Siyasal da, değerlendirmelerinde şunları söyledi: “Ülkemizde tarıma Ziraat Bankası dışında diğer bankalarımızın ilgisi çok fazla değil. Bunun temel nedeni de tarım kredisi vermenin ciddi bir uzmanlık gerektirmesi ve diğer kredi türlerine göre ekstra verileri olması. Ama diğer bankalarımızın da tarımı desteklemesi çok önemli. Biz önemli bir çalışma daha yapıyoruz. Tarım saha araştırması yapıyoruz. Belirli bir örneklem grubunu seçiyoruz her yıl. Bir çiftçinin yaşam döngüsünde yaşayabileceği her şeye ilişkin verileri toplamaya çalışıyoruz. Oradan görüyoruz ki çiftçilerimizin yüzde 25’i finansmana erişemiyor. Kullananların yüzde 61’i tek bir bankayla çalışıyor. Buradaki penetrasyonun genişlemesi finansmana erişmek için de önemli.” 2024 yılında sürdürülebilirliğe odaklanacaklarını belirten Siyasal, “AB’nin de yeni regülasyonları son derece önemli. Fon akışı açısından çok da önemli fırsatlar doğuruyor. Tarımın finansmanının sürdürülebilirliği konusunda çalışmalar yapacağız. 2025’e yönelik 3 yıllık projeksiyon yaptık. Çiftçiye ayrı ayrı projeler satmak yerine parsel bazında bir model için çalışıyoruz. Azerbaycan’dan sonra Özbekistan’la tarım bakanlığımız anlaşma imzaladı. Özbekistan’da tarım sigortası birliği kurma çalışmaları başlatılmış olacak. Tarımın finansmanı için tüm faaliyetleri sosyal sorumluluk olarak gerçekleştiriyoruz. Bankalarımızın ve çiftçimizin ihtiyaç duyduğu her şey bizim için bir projedir. Bununla birlikte tarım verisinin işlenmesini de çok önemsiyoruz. Çok büyük bir data var tarım sektörüne ait. Biz bu verileri yapay zekayla işleyerek önümüzdeki dönemde çiftçinin ihtiyaçlarını daha iyi tespit etmeyi ve onların finansmana erişimini kolaylaştırmayı sürdüreceğiz.”
Sigortada son günü beklemeyelim
TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi ve TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü de, çiftçilerin tüm faaliyetlerini en ideal şekilde yapsalar bile açık alan arazide yaşanabilecekleri kimsenin tahmin edemeyeceğini hatırlattı. Engürülü, “Çiftçinin kendisinin kontrol edemeyeceği risklerle karşılaştığı zaman tarım sigortasına ihtiyacı var. Tarımsal üretimle birlikte meydana gelecek riskler için tebrik alınmalı. Örneğin yaz aylarında elektrikte dalgalanmalar oluyor. Özellikle kümes hayvancılığında bu çok büyük bir risk. Ya da sel hayvanları alıp götürüyor. Neyse ki zararları ödeyebilecek bir mekanizma var Türkiye’de.” dedi. TARSİM olarak bu sene 2,5 milyon poliçeyle 13,5 milyar liralık prim üretildiğini belirten Engürülü, şu ana kadar 8 milyar TL’yi geçen hasar ödemesi olduğunun altını çizerek, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu sene Antalya’da seralarda fırtına oldu, selden kış sebzeleri zarar gördü ve her birinin karşılığı biziz. Genelde olayların sonrasında farkındalık ortaya çıkıyor. Birdenbire afetin akabinde sigortalılık oranı artıyor. Ama bunun yayılımını yapabilmek için hepimiz uğraşıyoruz. Bunların her biriyle beraber esas etkili unsur ödeyeceğimiz tazminat. Eğer zarar varsa zarar karşılanacak, bu güven olduktan sonra insanlar sigortaya sıcak bakıyor. Türkiye’de bugüne kadar devamlı olarak hep büyüyerek yükselen bir grafik var. Doğru ve net hesaplamalar yaptığımız için sigortalı oranı artıyor. Çiftçilik yapanlar bilir, havada siyah pamuğa benzer bulutlar olur. Onlar gelmeye başlayınca çiftçimiz dizlerini dövmeye başlar. Onlar gelmeden biz tedbirimizi alalım. Kontrol edemeyeceğimiz riskleri de TARSİM’e transfer edelim ve kendimizi güvende hissedelim. Bu sene yağışların başlamasıyla bir rahatlama oldu ama sezonun nasıl gideceği hiç belli olmuyor. Şimdi çok güzel başladı umarım çok güzel devam eder ve çok güzel bir yıl olur. Ama ah tüh vah demeden evvel sigorta yaptırmak suretiyle kendimizi, ailemizi ve geleceğimizi riske atmayalım. Evvela tedbir, sonra tevekkül diyelim. Sigortamızı bekletmeyelim, şimdiden yapalım.”