Devrim, toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel alanda köklü değişimler getiren olaylara denir. Tarihte pek çok devrim yaşanmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır: Amerikan Devrimi, Fransız Devrimi, 1848 Devrimleri, Rus Devrimi, Türk Devrimi, Çin Devrimi, Küba Devrimi, İran Devrimi ve 1989 Devrimleri. Bu devrimler, yönetim biçimlerini, ulusal sınırları, insan haklarını ve diğer alanları etkilemiştir.
Günümüzde Avrupa’da bir başka devrim süreci yaşanmaktadır: Tarım Devrimi. Teknoloji ve yapay zeka ile tarımı yönlendirenler, çiftçilerin haklarını savunmak için eylemler düzenlemektedir. İngiliz haber ajansına konuşan bir çiftçi, Kevin Bertens, “Tarımın ne kadar önemli olduğunu anlatmak ve Avrupa’daki diğer çiftçilerle dayanışmak için bu eylemleri yapıyoruz” dedi. Eylemcilerin taşıdığı pankartlardan birinde ise “ÇİFTÇİ YOKSA GIDA YOK” yazısı göze çarptı.
Çiftçilerin eylem yapmasının sebepleri arasında, girdi maliyetlerinin yükselmesi, desteklerin azalması, vergiler, Rusya-Ukrayna savaşının yakıt fiyatlarını artırması ve daha birçok sorun sayılabilir. Fransa, Almanya, Belçika, Polonya, İtalya, İspanya, Macaristan ve Hollanda gibi ülkelerde, geçen yıldan beri süren protestolar, bugün de AB binasının önünde ateş yakarak devam etti. Bu eylemler, “tarım ihtilali”nin yaklaştığının işareti olarak yorumlandı.
Ülkemizde de çiftçiler benzer zorluklarla karşı karşıya. Akaryakıt fiyatlarının artması, ilaç ve gübrede dışa bağımlılık, desteklerin zamanında ödenmemesi, çiftçinin gelirinin düşmesi gibi sorunlar, üretim planlamasını bozmaktadır. Narenciye üreticileri de, düşük fiyatlar yüzünden ürünlerini satamayınca, ağaçlarını sökerek tepkilerini gösterdiler. Bu durum, gelecek yıl narenciye rekoltesinin azalacağı anlamına gelmektedir. Avrupa’daki çiftçilerin yaktığı protesto ateşi, ülkemizde baharı müjdeleyen bir haber olabilir mi? Yoksa komşuda yanan ateşin bize de sıçrayacağından mı korkmalıyız?
Dünya tarımı için bahar ne zaman gelecek? Bunu hep birlikte göreceğiz. Ama unutmayalım ki, bir yerde duman varsa, orada yaşam ve umut da vardır.”