İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İthal Etteki Karı Hazineye Yem Etmeyelim

Et Süt Kurumu (ESK), et ithalatında tek yetkili kurum olarak belirlendi. Bu karar, yıllarca hayvancılık sektörüne emek vermiş besiciler için zorlayıcı bir durum yarattı. Ancak bu hamlenin arkasındaki nedenleri hatırlamak önemli. Planlanan stratejiye göre, yurtdışından kilosu 3,85 dolara mal olan ortalama 300 kiloluk 600 bin baş hayvan ithal edilecek ve yerli üretime de zarar vermemek adına kilosu 6 dolardan satışa sunulacak. Bu işlem sonucunda ESK, kilo başına 2 doları biraz aşan bir kar elde edecek.

Bu kar ile hayvancılık yol haritasında, özellikle küçük aile işletmelerinin maliyetlerini düşürmek ve hayvan varlığımızın artması adına, süt verimi de yüksek olan damızlık hayvanlarla destek sağlanması planlanıyordu. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) aracılığıyla verilecek bu hayvanları, aile işletmelerine uygun şartlarda verebilmek, verimli hayvanları daha rahat dağıtabilmek için düşünülmüştü.

Ancak, burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var. Hatırlayalım 2000’li yıllarda uygulamaya konulan ve Derviş Yasaları olarak bilinen düzenlemeler kapsamında, kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT) kar ettiğinde, bu karların büyük bir kısmı hazineye aktarılır (233 sayılı KHK madde 36). ESK da bir KİT olduğuna göre, 600.000 başlık büyükbaş hayvan ithalatından elde edilecek ortalama 360 milyon dolarlık karın büyük bir kısmının hazineye devredilmesi gerekecek.

Bu durumda, hayvancılık sektörüne yapılacak olan desteklerin finansmanı konusunda bir sorun ortaya çıkıyor. Eğer Türkiye, hayvancılıkta kendi kendine yeten bir ülke olmayı hedefliyor ve yerli üreticiyi desteklemek istiyorsa, bu karların doğru bir şekilde yönlendirilmesi ve takip edilmesi şart. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın genel bütçeden ayrılan payı ve belirlenen destekler göz önünde bulundurulduğunda, ithal hayvanların yurt içinde satışından elde edilecek gelirin önemi daha da artıyor.

Geçtiğimiz haftalarda Sayın Bakan Yumaklı’nın gazetecilerle yaptığı toplantıdan sonra kaynaklarımdan bu 2$ ı bunun için kullanılacağını yazmıştım. ESK’nın böylelikle toplamda elde edeceği 360 milyon dolarlık gelirin TİGEM üzerinden alınacak hayvanlar için üreticilere destek olarak aktarılması planlanıyor.

Ancak, Derviş Yasaları gereği bu gelirin büyük bir kısmının hazineye aktarılma riski bulunuyor.

Sonuç olarak, alınan bu kararların hayvancılık sektörüne olan etkileri ve geleceği için sağlıklı bir şekilde yönetilmesi ve denetlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Türk hayvancılığının yol haritasını çizerken, bu tür finansal kaynakların etkin ve doğru bir şekilde kullanılması, sektörün sürdürülebilirliği için hayati önem taşımaktadır. Lütfen, besicilere rağmen yapılan bu değerli kaynağı, hazineye YEM etmeyelim ve Türk hayvancılığının geleceğine yatırım yapalım.