İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bir bilen lazım

Dün akşam saatlerinde CHP’nin tartışmalı Konyaaltı adayı Cem Kotan hakkında bir haber yayıldı. Adaylığının düşeceği, seçilse bile mazbata alamayacağı yönünde.
Aslında haberi okuduğum da sokakta ve halk arasında benzer şeyler konuşulduğu için pek ilgimi çekmedi. Tabi insanlar gruplardan paylaşıyor, mesajlar geliyor. Bende gazeteci arkadaşlar ile paylaştım nedir aslı astarı çıksın ortaya diye. (sonuçta herkesin kendine göre bir haber kaynağı var).
Sonrasında tabi merak ettim kim bu cesur yürek, babayiğit gazetenin sahibi diye birde ne göreyim; künye, adres, iletişim bilgileri yok. Hayda… Oldu mu şimdi?
Anladığım kadarıyla birileri bu işi organize etmiş, ancak bu tarz organizasyonları sadece karşıt görüşlü yada rakiplerden gelir diye düşünmemek gerekir.
Bazen siyasi yapılar zayıf düştükleri anda tabanı konsolide edebilmek adına böyle organizasyonlar yaparak, mağduriyet yaratmaya seçmeni konsolide etmeye çalışır. Bu yöntemin en büyük örneklerini Türkiye’de AK Parti’de, HDP yeni adıyla DEM Parti ve uzantısı oluşumlarda görmek mümkündür.
Bu durma neden değindiğime gelecek olursak; bu tarz organizasyonlarda ben asıl kime zarar verilmeye çalışıldığına ve kimin bundan mağduriyet yaratmak istediğine bakarım. O zaman gerçek faili bulmak daha kolay olur.
Her neyse…
Hemen ertesi gün sabah CHP Konyaaltı İlçe Örgütü bir açıklama yayınladı.
Açıklamada, “Belediye Başkan Adayımız Cem Kotan’ı  hedef alan ve siyasette hiç yer almaması gereken ahlaksız iftiralar serisi sürüyor. Afişlerimizi parçalayan, konusu suç olan ilanları dağıtanlar, en son olarak ürettikleri yalan haberi yaymak için günübirlik haber sitesi kurdular.
Sözüm ona adayımız  Cem Kotan’ın mahkumiyeti olan bir dosyasını Yargıtay ele alıyormuş, adaylığı düşermiş. Bu baştan aşağı çirkin yalan ve iftira amaçlı haber için de savcılığa başvuru derhal yapılacaktır.
Ama ne yapsalar işe yaramayacak. Bu rezil ve ahlaksız girişimler, gelmekte olan siyasal zaferimize ve Konyaaltı için bir aşkla işe başlamamıza doping etkisi yapıyor.
Arkası gelmeyen sahtekarlıkları ve algı operasyonlarını o zamana kadar halkımızın bilgisine sunmaya devam edeceğiz. Bu iftira kampanyasını düzenleyenler, adaletin elinden kurtulamayacaklar.” ifadeleri kullanıldı.
Benim açıklamada dikkatimi çeken “Ama ne yapsalar işe yaramayacak. Bu rezil ve ahlaksız girişimler, gelmekte olan siyasal zaferimize ve Konyaaltı için bir aşkla işe başlamamıza doping etkisi yapıyor. Arkası gelmeyen sahtekarlıkları ve algı operasyonlarını o zamana kadar halkımızın bilgisine sunmaya devam edeceğiz.” kısım oldu.
“Siyasal Zafer” söylemi, CHP’nin bugüne kadar yabancı olduğu ama toplumun yakından tanıdığı bir söylem. Bana göre etnik kökene dayalı tek tipçi, bölücü bir anlayışın, düşüncenin sesli dışa vurumunu temsil ediyor.Ve “işe başlamamıza doping etkisi yapıyor” ifadeleri aslında şikayet edilen şeyden memnuniyet duyulduğunun bir kanıtı.Açıklamanın ardından bazı basın yayın organlarında “CHP Böyle İhanet Görmedi” başlığıyla bir haber servis edilerek; CHP’nin gökten zembille inen, anketlere, mülakatlara katılmayan, bir işçi iken milyonlarca TL’lik devasa reklam bütçesinin kaynağını açıklayamayan Cem Kotan’ın rakiplerine yönelik bir kara propaganda yapılınca aslında meselenin özü açığa çıkıyor.
Anlaşılan o ki Demokrat Parti’nin Konyaaltı’nda aday çıkarmayarak Memleket Partisi’nin adayı Onur Duruk’a destek vermesi birilerinin canını baya sıkmış olacak ki Kumluca’da adaylığı iptal ettirilen eski Milletvekili Aydın Özer ve Konyaaltı’nda halkın büyük desteğini alan Onur Duruk yıpratılmaya çalışılıyor.
Kimileri de faillere çete diyerek eleştiriyor ancak isimlerden birini kayırıp, diğerini hedefe koyuyor. Bence bu iki tutumunda konuya bahis operasyonun amacına hizmet etmekten bir farkı yok.
Halkın, Cem Kotan’a yönelik aday gösterildiği günden buyana süren haklı tepkisi rakiplerine mal edilmeye çalışılması, aslında kimin kime operasyon çektiği, konuya bahis rezil operasyonu kimlerin yaptığını ortalama IQ derecesine sahip bir insanın tahmin edebileceğini düşünüyorum.
Benden size bir tavsiye; kimse kimseyi kandırmasın, algı operasyonlarına ve manipülasyona gerek yok. Seçime giren bütün partiler anket çalışması yapıyor, herkes kendinin nerede olduğunu biliyor.
Şu afiş meselesine gelince afişleri kimlerin kestiği ve hangi partilerin afişlerinin kesildiği aslında biliniyor. Hatta keserken yakalananlar ve yalvar yakar olanlar var.
Sözlerimi burada bitirirken şunu unutmayın.
Oyunuz; ONURUNUZDUR! Kullanırken bunu dikkate alın, elinizi vicdanınıza koyun öyle kullanın. Takım tutar gibi parti tutar, iradenizi ortaya koymazsanız sırtınıza semer vuran çok olur.