Yeni geliştirilen ilaçlar kanser hücresini intihara sürükler yani tümör kendi kendini yok eder. Güdümlü bir füzeye bile benzetilebilir, gidip direkt olarak hedefi bulur ve yok eder.
Prof. Dr. Necdet Üskent
Medikal Onkoloji Uzmanı
Kanser tedavisi esnasında saç-sakal dökülmesi, ağızda yaralar oluşması, yaraların geç kapanması gibi yan etkiler görülebilir. Sadece tümörü hedef alan akıllı ilaç tedavilerinde sadece kanser hücreleri tedaviden etkilenir.
Klasik kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar bütün hücreleri hedef aldıkları için saç, sakal, tırnak ve kemik iliğinde üretilen kan hücreleri gibi fizyolojik olarak çoğalan normal hücrelere de zarar verir.
Kullanılan akıllı ilaçlar kanser hücresini tanır ve sadece ona, yani tanıdıkları hedefe yönelir. Akıllı ilaç ismi de buradan geliyor. Kanser hücreleri ister istirahat durumunda olsun isterse çoğalmakta olsun, bu ilaçlardan etkilenir. Çoğalma şartı yoktur. Akıllı ilaçların farklı kategorileri bulunur. En akıllıları, tümör hücresindeki genetik mutasyon adı verilen özel yapısal farlılıkları fark eden ve ona yönelen ilaçlardır. Bu ilaçlar güdümlü bir füzeye benzetilebilir, gidip direkt olarak hedefi bulur ve yok eder.
Aynı akıllı ilaç birden fazla kanser türünde başarılı olabilir
Kanser, “mutasyon” adı verilen, normal vücut hücrelerinin genetik yapısında meydana gelen yapı değişiklikleri sonucu ortaya çıkar. Amaçsız-kontrolsüz hücre çoğalması ile sonuçlanır.
Genetik mutasyonlar bir çeşit bilgisayar programının şifresinin bozulması gibi düşünülebilir. Mutasyon denilen bu gen değişiklikleri ile kanser hücrelerinde büyüme gelişme-yayılma özelliği gözlemlenmeye başlar. Bu değişikliklerin ancak yüzde 10’u anne ve babadan intikal eden kalıtsal mutasyonlarken, yüzde 90’ı sonradan oluşan ve “somatik” olarak adlandırılan mutasyonlardır.
Mutasyonların yol açtığı bu kontrolsüz yayılmayı durduran moleküller, akıllı ilaçların bir kısmını oluşturur. Her kanser çeşidinde tümörün gelişmesini tetikleyen Driver (Şoför) denilen bir çeşit baskın genetik değişiklikler saptandı ve bunların bir kısmına da özel ilaçlar geliştirildi. Akıllı ilaçlar, kansere neden olan mutasyona yönelik olarak dizayn edilir. Etkinliği kanıtlanmış ve piyasaya sürülmüş çok sayıda akıllı ilaç vardır. Bunlar spesifik organa değil de mutasyona yönelik ilaçlar olduğundan birden fazla kanser çeşidinde de işe yarayabilir. Örneğin gende mutasyon saptandığı takdirde; akciğer, meme ve mide kanserlerinde HER-2 reseptörünün baskılanması ile etkin tedavi sağlanabilir.
Akıllı ilaçlar sayesinde hastalar 20-25 yıl sorunsuz yaşayabilir
İlk akıllı ilaç 2000’li yılların başında, o zamanlar için tedavisi imkânsız görülen lösemi yani kan kanserine yönelik olarak bulundu.
O zaman için birkaç yıl yaşayabilen hastalar bugün iyileşebilir, yani özel tedavi yöntemi sayesinde 20-25 yıl sorunsuz yaşayabilme şansına sahip oldu. Bu ilk bulgudan sonra araştırmacılar mutasyon denilen ve tümör gelişimine neden olan özel gen yapısı değişikliklerini her kanserde aramaya başladı ve 2007’li yıllarda akciğer kanserinde EGFR isimli özel mutasyonu bulundu. Araştırmalar devam ettikçe cilt, meme ve mide kanserlerinde de böyle mutasyonların varlığı ortaya çıktı. Günümüzde akciğer kanserlerinin yüzde 15-20 civarı akıllı ilaçlardan faydalanabilir, bu oran sigara içmeyen ve kadın hastalarda artıyor.
Akıllı ilaçların yan etkileri kemoterapiye göre daha hafif
Akıllı ilaçların hastalığı baskı altında tutar, bir nevi kronikleştirir. Akıllı ilaçların yan etkileri arasında; kemoterapi kadar olmasa bile yorgunluk, ciltte akne, kuruluk ve saç rengi değişiklikleri bulunur. Bunun nedeni bloke edilen gen sinyalinin deri ve saç pigmentindeki normal görevlerinin de engellenmesi. Akıllı ilaçların etki mekanizmaları farklılık gösterir, mutasyona yönelik olanlar bunlardan sadece biridir. Bazıları hücrenin bölünme sinyalini durdurarak etki eder. Sağlıklı hücreler genlerden çoğalma sinyali almadan bölünemez ve çoğalamaz. Kanser hücreleri ise sinyal gelmeden, bir elektrik şalterinin takılı kalması veya bozuk bir fotokopi makinesi gibi gereksiz, kontrolsüz ve amaçsız çoğalır. Bazı akıllı ilaçlar hatalı sinyali bloke ederek durdurur, bazıları ise tümörün kan damarlarına ulaşıp beslenmesini engeller. Bunlar anjiyogenez denilen tümörün kendi damarını oluşturma ve kanlanma düzenini bozarak etki eder. Yeni geliştirilen bazı akıllı ilaçlar ise kanser hücresini intihara yönelterek çalışır. Normal hücreler hasar gördüğünde ya da DNA’ları zedelendiğinde kendilerini yok eder, böylece hatalı hücrenin çoğalmasını engeller. Programlı hücre ölümü de denilen bu hücre intiharı mekanizması kanser hücrelerinde bozulmuştur. Yeni bulunan bazı akıllı ilaçlar bunu sağlar ve kanser hücrelerini intihar etmeye ikna eder.
Kanserin Aklını Alan Tedavi yazısı ilk önce SağlıkveYaşamDergisi üzerinde ortaya çıktı.