Türkiye Barolar Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Türk Diş Hekimleri Birliği ve Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılacak değişiklikler hakkında ortak görüşlerini bildirmek ve çözüm önerilerini kamuoyuna ve yasayı oylayacak milletvekillerine duyurmak adına yazılı açıklama yaptı.
Ortak bildirgede uzun süredir gündemde olan ve toplumu ikiye bölen kanun teklifi, ilgili meslek ve hukuk uzmanları, meslek örgütleri, STK’lar ve üniversitelerin görüşleri alınmadan hazırlanmadığını ve bu nedenle teklifin dayandırıldığı gerekçeler eksik ve hatalı olduğu ifade edildi.
Kanun teklifi mevcut haliyle kabul edilirse getireceği zararların ne olacağı paylaşılan bildiride.
1. Ötanazi maddesinin çıkarıldığı iddia edilse de 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 9. maddesinin 3. fıkrası ile birlikte değerlendirildiğinde ötanaziye imkan vermektedir.
2. Toplanıp rehabilite edilen hayvanların sokağa bırakılması yasaklanmaktadır. Barınak kapasitesi yetersiz olduğu için toplanan hayvanların ne olacağı belirsizdir.
3. Köpek popülasyonunu azaltmak için ötanazi/itlaf yöntemi başarısızdır. Kısırlaştırma en uygun yöntemdir.
4. Kuduz artışı iddiası doğru değildir. WHO ve WOAH, köpek itlafının kuduzu kontrol altına almada etkili olmadığını belirtmektedir.
5. Aşılı ve toplumla uyumlu hayvanlar toplandığında, yerine yakalanması zor, aşısız hayvanlar gelecektir. Bu durum kuduz ve saldırı riskini artıracaktır.
6. Kırsal bölgelerde köpekler, yaban hayvanlarına karşı bariyer görevi yapmaktadır. Köpeklerin toplatılması bu bariyerin ortadan kalkmasına ve kuduz riskinin artmasına neden olacaktır.
7. Şehirlerde kedi ve köpeklerin yerine kemirgen ve yılan gibi hayvanların sayısı artacaktır.
8. Belediyelerde çalışan veteriner hekimler, idarecilerin baskısı ile evrensel etik ve tıbbi ilkeler arasında kalacaktır.
Kanun teklifi kabul edilirse, sokaklardaki hayvan sayısı azalmayacak, aksine sorunlar artacak ve kamu barışı zarar görecektir. İtlafın yaratacağı travma hafızalardan silinmeyecektir.
Çözüm önerisi olarak da:
1. Kanun teklifi geri çekilmeli ve tekrar gözden geçirilmelidir.
2. Belediyelerde Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve Veteriner İşleri Müdürlüğü kurulmalıdır.
3. Bakımevi kuramayan belediyeler için araziler verilmeli, TOKİ vasıtasıyla bakımevi yapılmalıdır.
4. Kısırlaştırma çalışmalarında veteriner fakülteleri ve serbest veteriner hekimlerden destek alınmalıdır.
5. Kontrolsüz üreme ve denetimsiz ticari satışlar yasaklanmalı, ağır yaptırımlar getirilmelidir.
6. Sokaktan sahiplenme özendirilmeli ve kimliklendirme yapılmalıdır.
7. Çevreye uyum gösteremeyen hayvanlar sahiplendirilinceye kadar bakımevlerinde kalmalıdır.
8. Kırsal alanlardaki hayvanlar kayıt altına alınmalı ve kısırlaştırma yapılmalıdır.
9. Hayvan sahiplenme şartları yeniden düzenlenmeli, sahiplendirme teşvik edilmelidir.
10. Hayvan refahı fonu oluşturulmalı ve bütçe sadece bu amaçla kullanılmalıdır.
11. Toplumsal bilincin artırılması için eğitim çalışmaları yapılmalıdır.
12. Meslek örgütleri ve gönüllülerden destek alınmalı, denetimler artırılmalıdır.
13. Veteriner hekimlerin evrensel bilim ve etik kurallara göre karar verebilmeleri için çalışma koşulları düzeltilmelidir.
Bu öneriler hayata geçirildiğinde sahipsiz sokak hayvanı sorunu kalıcı bir çözüme kavuşacaktır.