Çiftçiler Sendikası (ÇİFTÇİ-SEN), çiftçilerin iki yıl boyunca toprağını ekememesi durumunda, kendi istekleri dışında kiraya verilmesini zorunlu kılan yönetmeliğin ardından yayımlanan “Bitkisel Üretimde Yeni Destekleme Modeli” adlı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne sert tepki gösterdi. ÇİFTÇİ-SEN, bu düzenlemelerin küçük çiftçiler ve köylüler yerine, tarımsal üretimi ve gıda ticaretini kontrol eden büyük şirketlerin çıkarlarına hizmet ettiğini belirtti.
Tohumculuk Kanunu ve Yeni Düzenlemeler
ÇİFTÇİ-SEN, 2006 yılında çıkarılan “Tohumculuk Kanunu” ile çiftçilerin binlerce yıl boyunca geliştirdiği tohumların ellerinden alındığını ve çiftçilerin her yıl tohum almak zorunda bırakıldığını hatırlattı. Yeni yönetmelik ve kararname ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tarım arazilerine el koyma ve bu arazileri şirketlere kiraya verme yetkisi kazandığını vurguladı.
Tarımsal Planlama ve Desteklemeler
Yeni kararname ile Tarım ve Orman Bakanlığı, hangi bölgede ne ekileceğine karar verecek. Yerel halkın kendi kültürlerine uygun ürünleri üreten çiftçiler, Bakanlığın belirlediği ürünü üretmedikleri takdirde desteklemelerden yararlanamayacak. ÇİFTÇİ-SEN, bu durumun biyoçeşitliliği korumaya çalışan çiftçilere cezai yaptırımlar getirebileceğini belirtti. Bakanlığın açıklamasına göre, planlı üretim yapan çiftçilerin mazot maliyetinin yüzde 100’ü ve gübre maliyetinin yüzde 50’si karşılanacak. Ancak bu desteklerin sadece endüstriyel üretim için geçerli olduğu ifade edildi.
Çevreci Yaklaşımlar ve Agroekolojik Üretim
Kararnamenin amaç bölümünde çevreci yaklaşımların benimsenmesinden bahsedilirken, yerel tohumlarla ekolojik tarım yapan çiftçilere destek verilmediği belirtildi. ÇİFTÇİ-SEN, ürününü hasat ettikten sonra kendi ambarında bekleten çiftçilerin desteklemelerden yararlanamadığını, destek alabilmek için ürünlerini lisanslı depoculuk yapan şirketlerin depolarında bekletmeleri gerektiğini vurguladı.
Gıda Egemenliği ve Çiftçi Hakları
ÇİFTÇİ-SEN, Bakanlığın “Bitkisel Üretimde Yeni Destekleme Modeli” ve “Planlama” adı altında yaptığı düzenlemelerin, gıda üreticileri ve tüketicilerinin katılımı olmadan, şirketler lehine yapıldığını belirtti. Her halkın kendi kültürüne uygun gıdayı üretme ve tüketme hakkına sahip olduğunu ve bu hakkın dayatmalarla yok edilemeyeceğini vurguladı. ÇİFTÇİ-SEN, gıda egemenliği için mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.