Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, bu yılın temasının “Dünya Onların da Evi” olduğunu belirtti. Prof. Dr. Arslan, hayvanların doğal yaşam alanlarına saygı gösterilmesi gerektiğini vurgularken, onların sağlıklı ve güvenli bir çevrede refah içinde yaşamalarının herkesin ortak sorumluluğu olduğunu ifade etti. Veteriner hekimlerin yalnızca hastalıkları tedavi eden kişiler değil, aynı zamanda hayvan haklarının savunucuları olduğuna işaret ederek, “Hayvanların doğayla uyum içinde bir yaşam sürmelerine katkıda bulunuyoruz,” dedi.
“Hayvan Haklarının Korunması Toplumun Tüm Kesimlerinin Sorumluluğudur”
Hayvan haklarının korunmasının yalnızca veteriner hekimlerin değil, tüm toplumun görevi olduğuna dikkat çeken Arslan, hayvan refahının toplum sağlığına doğrudan etkileri olduğunu belirtti. Zoonotik hastalıkların önlenmesi, gıda güvenliği ve çevresel sürdürülebilirlik açısından hayvan sağlığının korunmasının önemine değindi. “Veteriner hekimlerin yüksek mesleki standartları hem hayvanların hem de toplumun sağlığını güvence altına alıyor,” diyen Arslan, gelecekte iklim krizi, çevre felaketleri ve salgınların büyük tehditler oluşturacağını ifade etti ve hayvan, çevre ve insan sağlığını bütüncül bir yaklaşımla ele alan “Tek Sağlık” modelinin önemine işaret etti.
Hayvan Hakları İnsan Haklarına İlham Verdi
Prof. Dr. Arslan, hayvan hakları savunuculuğunun insan hakları mücadelelerine ilham verdiğini belirtti ve 1874’te Amerika’da yaşanan Mary Ellen Wilson olayının, hayvan haklarının insan hakları ile tarihsel bağını hatırlattığını söyledi.
“Hayvanların Korunmasına Yönelik Yasal Düzenlemeler Anayasa Güvencesindedir”
Açıklamada, trafik kazaları, şiddet, hastalık ve açlık gibi nedenlerle artan hayvan ölümlerine dikkat çekildi. Arslan, Anayasa’nın 56. maddesinin herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını güvence altına aldığını hatırlatarak, hayvanların sağlıklı bir çevrenin temel unsurları olduğunu belirtti. Ayrıca, sahipsiz hayvanlara yönelik şiddet eylemlerinin cezasız kalmasının bu tür davranışları teşvik ettiğini vurgulayan Arslan, hayvanların korunmasının yalnızca yasal bir zorunluluk değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunu ifade etti.
“5199 Sayılı Kanun Sokak Hayvanı Popülasyonunu Artırabilir”
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılan son değişikliklerin sahipsiz hayvanlar açısından yetersiz kaldığını belirten Arslan, barınak kapasitesinin yetersiz olması nedeniyle sokak hayvanlarının üremesinin artacağını dile getirdi. Arslan, sokak hayvanlarının kısırlaştırıldıktan sonra yeniden yaşam alanlarına bırakılmasına yönelik yeni düzenlemeler yapılmasının önemine dikkat çekti.
Son olarak, hayvan haklarını savunmanın topluma karşı bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Arslan, TVHB’nin hayvanların sağlığını ve refahını koruma yolundaki kararlılığını yineledi. Tüm toplumu hayvan haklarına saygı göstermeye ve daha yaşanabilir bir dünya inşa etmeye davet etti.