Uluslararası Psikoaktif Maddelerin Kullanım Bozuklukları Kongresi’nde uyuşturucu maddelerin çeşitlenerek arttığına ve bağımlılıkla mücadelede uluslararası iş birliğinin önemine dikkat çekildi.
—
İki gün süren Uluslararası Psikoaktif Maddelerin Kullanım Bozuklukları Kongresi’nde, madde bağımlılığının önlenmesi, tedavisi ve rehabilitasyonu gibi kritik konular alanında uzman isimler tarafından ele alındı.
Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç Uluslararası Psikoaktif Maddelerin Kullanım Bozuklukları Kongresi’nin açılış konuşmasında, “Sadece 2023 yılında 20 yeni psikoaktif madde sisteme dâhil olmuş durumda. Bağımlılık endüstrisi ciddi anlamda organize çalışıyor, düzenli olarak stratejilerini yeniliyor. Bağımlılıkla mücadele eden kuruluşların da imkânlarını birleştirerek, tecrübelerini paylaşarak birlikte hareket etmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Umutsuzluğa kapılmadan, güçlü bir şekilde çalışmamız lazım. Hiçbir insanımızdan, özellikle çocuk ve gençlerimizden, geleceğimizden asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Dünyada uyuşturucu kullanımı yüzde 20 arttı
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi adına kongreye ana konuşmacı olarak katılan Dr. Kamran Niaz, yaptığı konuşmada sentetik opioidlerin bağımlılıkta en büyük tehditlerden biri olduğunu vurguladı. Niaz, “Son 10 yılda uyuşturucu kullanımında yüzde 20 artış yaşandı. 2022’de dünya genelinde 292 milyon kişi uyuşturucu kullandı. Tedaviye erişim hâlâ ciddi bir sorun; kullanıcıların yalnızca küçük kısmı bu hizmetlerden yararlanabiliyor” dedi. Uyuşturucu kullanıcılarının HIV ve Hepatit C gibi sağlık sorunlarıyla karşılaşma riskinin de genel nüfusa göre yüzde 14,9 daha fazla olduğunu belirtti.
Kongrede Phaedon Kaloterakis tarafından “Terapötik topluluklar günümüzde neden önemlidir?” başlıklı sunum gerçekleştirildi. Kaloterakis, endüstriyel devrimle oluşan sosyal değişikliğe dikkat çekti ve terapötik toplulukların bağımlılıklar üzerindeki etkisini ele aldı. Monica Barzanti “Madde kullanım bozukluğuna yönelik biyopsikososyal bir iyileşme modeli: San Patrignano” sunumunda deneyimlerini aktarırken, madde bağımlılığının biyolojik, psikolojik ve sosyal boyutlarını kapsayan bütüncül bir yaklaşımla ele alınmasının öneminin altını çizdi.
İtalya’dan Dr. Rachele Donini, bağımlılık tedavisinde genetik-çevresel faktörlerin önemine dikkat çekerek, “Tek bir müdahale herkes için geçerli olamaz. Her birey farklı bir yaklaşım gerektirir,” dedi. Doç. Dr. Hande Çelikay Söyler, Türkiye’de artan metamfetamin kullanımına dair verilerini paylaştı.
Avrupa’da Çoklu Madde Kullanımına Bağlı Ölümler Artıyor
Kongrede Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi Önleme Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Program Yöneticisi Dr. Wadih Maalouf, uyuşturucunun önlenmesine yönelik müdahaleleri, ihtiyaçları ve öncelikleri ele aldı.
Uyuşturucunun önlenmesi ve tedavisine ilişkin kanıta dayalı uygulamalar hakkında güncel gelişmeleri aktaran Giovanna Campello ise sunumunda tedaviye odaklanarak hem genel hizmetlerden hem de ihtiyaç olan hizmetlerden bahsetti.