Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği (BESD-BİR) tarafından düzenlenen 7. Uluslararası Beyaz Et Kongresi (UBEK-7), üç gün boyunca sektörün önemli isimlerini ağırladı. Üç ayrı salonda eş zamanlı olarak gerçekleştirilen 19 oturum ve 3 uydu sempozyumunda, alanında uzman kişiler tarafından toplam 22 oturum, 76 bildiri ve 59 poster sunumu yapıldı. Kongreye ayrıca farklı fakültelerden 60 öğrenci de burslu olarak katılarak bilimsel programı yakından takip etti. UBEK 2025’te sunulan tüm tebliğ ve özetlerin CAB Abstract Veri Tabanı’nda yer alacağı belirtildi.
Kongre Başkanı Prof. Dr. Necmettin Ceylan açılış konuşmasında, kanatlı eti üretiminin sağlıklı ve dengeli beslenme için hayati önem taşıdığını vurguladı. Türkiye kanatlı eti sektörünün üretimde bilim ve teknolojiyi her zaman ön planda tuttuğunu belirten Ceylan, gelinen başarının ve sağlıklı üretimin temelinde bu anlayışın yattığını ifade etti. Ceylan, BESD-BİR’in tüm faaliyetlerinin önemli hedeflerinden birinin de uluslararası bir marka haline gelmek olduğunu söyledi. Kongrenin ana temasının “verimli ve etkin üretim” olduğunu belirten Prof. Dr. Ceylan, beyaz et üretiminin bilim ve teknolojinin iç içe geçtiği bir alan olarak bu işi en iyi şekilde başardığını dile getirdi. Beyaz etin sürdürülebilir üretimin en başarılı sektörlerinden biri olduğuna dikkat çeken Ceylan, piliç ve hindilerde sera gazı salınımının geçmişe kıyasla önemli ölçüde azaldığını vurguladı.
BESD-BİR Başkanı Naci Kaplan ise açılış konuşmasında, derneğin kurulduğu ilk yıllardan itibaren bilimi ön planda tutarak faaliyet gösterdiğini ve sektörün gelişiminin bilimsel verilere dayandığını söyledi. Kaplan, sadece ürün üretmekle kalmayıp bilgi üreterek de sektöre fayda sağlamanın önemine dikkat çekti. Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre dünyada toplam et üretiminin yaklaşık yüzde 40’ını kanatlı etinin oluşturduğunu belirten Kaplan, kanatlı hayvancılığının diğer hayvancılık alanlarına göre en düşük karbon ayak izine sahip olduğunu ifade etti. Kaplan, önümüzdeki on yılda dünya genelinde kanatlı eti üretiminde yüzde 13’lük bir artış beklendiğini ve kanatlı etinin en fazla üretilen protein kaynağı olmaya devam edeceğini öngördüklerini söyledi. Türkiye’nin global beyaz et üretim sıralamasında 9. sırada yer aldığını belirten Kaplan, 1995 yılında 316 bin ton olan kanatlı eti üretiminin bugün 2 milyon 565 bin tona ulaştığını ve 2024 yılında 92 ülkeye ihracat yapıldığını açıkladı. Kaplan, uzun yılların emeğiyle elde edilen dış pazarların kısıtlama olmaksızın sürdürülmesinin sektörün beklentisi olduğunu dile getirdi.
Uluslararası Kanatlı Eti Konseyi Genel Sekreteri Nicolo Cinotti ise, dünya kanatlı eti sektörünün sağlıklı bir büyüme içinde olduğunu ve parlak bir geleceğe sahip olduğunu belirtti. Sektörün en önemli iki sorununun kuş gribi ve antimikrobiyal direnç olduğunu ifade eden Cinotti, konseyin bu konularda yoğun çalışmalar yürüttüğünü ve Türkiye’nin dünya beyaz et üretiminde ve ticaretinde önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Gümen de açılış konuşmasında, gıda arzı güvenliğinin önemine dikkat çekerek, Bakanlık olarak sürdürülebilirliği sağlamak için hızlı bir dönüşüm başlattıklarını ifade etti. Gümen, su kaynaklarının verimli kullanılması, yeni tarımsal destekleme modeli, sözleşmeli üretim ve teknolojinin kullanımının bu dönüşümün önemli unsurları olduğunu belirtti. 2024 yılında hayata geçirilen üretim planlaması ile kaliteli ve yeterli hayvansal gıda arzının sağlanmasının amaçlandığını söyleyen Gümen, kanatlı eti sektörünün dün itibarıyla ilk kez Avrupa Birliği’ne ihracat gerçekleştirdiğini müjdeledi. Bakanlık olarak üretim ve ihracatı artırmak amacıyla hibe ve desteklerle sektörün güçlü yapısını desteklediklerini ifade etti. Gümen ayrıca, yapay zeka tabanlı üretim planlaması, otomasyon sistemleri, yenilenebilir enerji ve düşük karbonlu üretim modelleri gibi konuların sektörün geleceği için önemli olduğunu vurguladı. Tüm dünyayı tehdit eden salgın hastalıklar konusunda da bilgi veren Gümen, Türkiye’nin önemli göç yolları üzerinde olması nedeniyle dikkatli olunması gerektiğini belirtti.
