İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

FAO ve Tarım ve Orman Bakanlığı ATD Yukarı Sakarya Havzası Projesi için bir araya geldi

 Küresel Çevre Fonu tarafından finanse edilen ve FAO’nun Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğinde yürüttüğü ‘Arazi Tahribatının Dengelenmesi (ATD) Yaklaşımının Ulusal Düzeyde Yaygınlaştırılması Maksadıyla Yukarı Sakarya Havzasında Uygulanarak, ATD Hedeflerinin Oluşturulmasına Katkıda Bulunulması” projesi için paydaşlar bir araya geldi.  Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü (ÇEM), Orman Genel Müdürlüğü (OGM), Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğü (TRGM) ile uzmanlarının katıldığı toplantıda projenin uygulama süreci ile ilgili olarak bilgi alışverişinde bulunuldu.

FAO Proje Teknik Lideri & Arazi ve Su Departmanı Sorumlusu Sara Marjani Zadeh katılımcıları selamlayarak toplantının açılışını yaptı. Marjani bu projeden çıkarılan derslerin yaygınlaştırılmasının hedeflendiğini belirtirken, sonraki aşamalarda projenin Orta Asya’daki ülkelerde de örnek teşkil edecek şekilde kullanılacağını vurguladı. Pandeminin tüm dünyaya olan etkilerinin bu projeye de yansıdığını fakat önümüzdeki dönemde daha fazla saha uygulaması ve demonstrasyonlarla ilerleneceğini iletti. Marjani sözlerine şöyle son verdi. “FAO olarak biz burada son teknolojilerle, bilgilerle ve ilerlemelerle bir köprü vazifesi görüyoruz, neticede günün sonunda bu proje sizlere ait. Biz FAO olarak size destek olmak için buradayız ve burada olduğumuz için çok mutluyuz.”

Orman Genel Müdürlüğü, Toprak Muhafaza ve Havza Islahı Dairesi Başkanı Sayın Ertan Pirdal konuşmasında şu konuların altını çizdi. “Ülkemiz topraklarının topoğrafik yapısı gereği erozyona karşı duyarlılığı yüksektir. Aynı zamanda yarı kurak iklim şartlarının karakteristik özelliklerinden dolayı şiddetli sağanak yağışlar sebebiyle erozyon ve sel felaketine oldukça hassas bir yapıdadır. Eğimin fazla olması ülkemizin biyolojik çeşitlilik açısından zengin olmasına neden olsa da yağış düşen suyun hareketini hızlandırdığı için yüzeysel erozyona sebebiyet vermektedir. Tüm bu nedenlerden dolayı bu proje, Yukarı Sakarya Havzasında sürdürülebilir tarım ve orman çalışmaları ile arazi tahribatının dengelenmesi planlarını eyleme geçirerek bir dönüşüm sağlayacaktır.” Sayın Pirdal son olarak,  OGM’nin proje alanlarında yaptığı rehabilitasyon, ağaçlandırma ve daha pek çok çalışma ile ATD yaklaşımına destek verdiğini belirterek, birlikte başarılı sonuçlar alınacağına inandıklarını belirtti.

Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Tarımsal Çevre ve Doğal Kaynakları Koruma Daire Başkanı Sayın Ali Kılıç Özbek ise açılış konuşmasında özellikle bu proje kapsamında sürdürülebilir tarım uygulamalarını hayata geçirecek bir kurum olarak FAO ve diğer paydaşlar ile çalışmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Konuşmasına şöyle devam etti. “Bu projenin ana noktası sürdürülebilir arazi ve toprak yönetimidir.  Ülke topraklarımızın büyük kısmının organik madde açısından fakir olması, toprağın aşınmaya, taşınmaya ve özellikle de suyla rüzgâr erozyonuna karşı duyarlı olduğunu gösterir.  Yukarı Sakarya Havzası’nda seçilen pilot alanlarda özellikle Ankara ve Eskişehir’de bu çok karşılaşılan bir durumdur. Bu anlamda topraklarımızı hem su hem de rüzgâr erozyonuna karşı uygun arazi yönetim pratikleri ile korumadığımız takdirde olumsuz sonuçlar kaçınılmaz olacaktır. İşte bu bakış açısıyla hayata geçen bu projede kurum olarak tüm destekler tarafımızdan sağlanacaktır.  Bu projenin sonunda pilot alanlarda yapılacak olan uygulamalar hem Türkiye’ye hem de diğer ülkelere örnek teşkil edecektir.”

Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, Çölleşme ile Mücadele Daire Başkanlığı Daire Başkanı Sayın Derya Polat konuşmasında Türkiye’nin ATD konusundaki lider konumuna ve bu konudaki çalışmalara değinirken, ATD Yukarı Sakarya Havzası projesinin önemine vurgu yaptı. Projenin başarılı sonuçlar elde edeceğine inançlarının tam olduğunu ekleyerek, bu başarının karşılıklı çabalarla artacağını belirtti. Bu anlamda, karar vericilerin, yanı sıra merkez ve taşra teşkilatı çalışanlarının projeyi benimsemesinin çok önemli olduğunu vurguladı.

Paydaş toplantısı, kurum temsilcilerinin ATD kapsamında kurumların yaptığı çalışmalara ilişkin sunumları ile devam etti. Ardından Ulusal Proje Koordinatörü Sibel Tekin katılımcılara proje ilerlemesi hakkında bilgiler verdi. Projenin önemli bileşenlerinden olan karar destek sistemi hakkındaki bilgilendirme sunumu ve proje demonstrasyonları hakkında katılımcı oturumun ardından toplantı sona erdi.