Bir önceki yazımda dile getirdiklerim üzerine Türkiye’nin dört bir tarafından o kadar çok insan beni arayarak teşekkür etti ki…
Sesimize ses oldun, biz söylediğimizde sosyal medyalardan engelliyorlar, yorumlarımızı siliyorlar. Yalan üzerine bir düzen kurmuşlar ya tutarsa hesabı insanları kullanıyorlar, vesaire diye gitti görüşmeler…
Tabi arayan insanların bir çoğunu tanımadığım gibi aralarında tanıdığımız, bildiğimiz insanlarda olunca da etraflıca meseleyi konuşma fırsatımız oldu. Öğrendiklerimiz daha net gösterdi ki Memleket Partisi’nde ortalık yangın yeri, Türkiye’nin dört bir tarafında durum aynı…
Muhabbet esnasında, “Ne olduysa 1’nci Olağanüstü Kurultay’da oldu. Blok liste ile gidilerek demokrasiye ilk darbe orada vuruldu. O dönemde insanlar çok eleştirilerde bulundu, hatta eleştirenleri salonun dışına karga tulumba attılar.” ifadeleri aslında görünen köyün çokta uzakta olmadığını net bir şekilde gösteriyor.
Bu konu ile ilgili bir başka görüşmede ise “Olağanüstü Kurultay’da delegenin özgür hür iradesi ortaya koyulsaydı; bugün o MYK ve yönetimin yarısı dışarda kalırdı. Zaten bir çok il başkanı ve delege arkadaşlarımız kurultay sonrası istifa etti.” söylemi bir kez daha memleketin özünü ortaya koydu.
Muharrem İnce’nin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’den ayrılma sebepleri olan; anti demokratik delege yapısı, gerçek Atatürkçülerin dışlandığı, delege üzerinde baskı kurularak istenilen isimlerin listelere alınması, Kuvâ-yi Milliyecilerin liste dışında bırakılması, dayatma adaylar ile seçmenin oyunun ipotek altına alınması gibi anti demokratik uygulamaların aynısı hatta daha fazlasını yeni kurduğu Memleket Partisi’nde yaşatıyor olması ne kadar manidar değil mi?
Uygulama ve işleyiş aynı olduğuna göre; CHP’den ayrılışının gerçek sebepleri yukarıda saydıklarım olamaz, peki Memleket Partisi’nin kurulmasının ardından iktidardan çok CHP ve yönetimine ağır eleştirilerde bulunan İnce’nin hedefi ne olabilir?
Neyse…
★ ★ ★
Antalya’ya atanan başkan ve yönetimi merak edenler oldu. Bende karınca kararınca, dilim döndüğünce düşüncelerimi paylaştım. Siyaset öyle bir ilim ki maalesef anlatmakla değil, yaşamakla öğreniliyor. Hepimizin öğrendiği ve en iyi dersi öğretmen Muharrem İnce ‘nin verdiği gibi…
Velhasıl kelam; Memleket Partisi’ne ve Muharrem İnce’ye hayırlı uğurlu olsun… Antalya’da partisini ve kendisini temsil edebilecek ender insanlardan bir kadro kurup atadı. Aynı başarılı çalışmayı Mayıs 2023 seçimlerinde de göstereceğinden hiç şüphem kalmadı. (Kıs kıs güldüğünüzü duyar gibiyim, gülmeyin)
Beni ilgilendirmez tabi, sonuç itibari ile “Herkes kendi şâkilesine (fıtrat halini almış karakter ve tıynetine göre bir düşünce ve) davranış ortaya koyacak (kendi mizaç ve meşrebine göre bir iş yapacak)tır. Bu durumda, kimin haklı ve hayırlı bir yol tuttuğunu en iyi bilen Allah’tır.” diyelim ve geçelim.
★ ★ ★
Gelelim herkesin merak ettiği şu kız alma verme meselesine…
Biz Yörükler bu meseleye biraz kızacağız ama yine de yazacağım. Detaylara girmeden kısa geçeceğim şimdiden sürçülisan edersem affola…
Ramazan Deniz ve yönetimi ilk yazımda belirttiğim ilkeli bir duruş gösterdikleri ve parti içinde 3A (Akıl, Adalet, Ahlak) mücadelesi verdikleri bir dönemde Muharrem İnce tarafından genel merkeze çağırılıyorlar.
Başkan Deniz ile yönetimi, bu mücadelede bazı ilçe başkanları ve bazı isimlerin hedefinde olduklarını biliyorlardı fakat vicdanen huzurlu bir şekilde Ankara’nın yolunu tutuyor. Genel Başkan Muharrem İnce’nin de sosyal medyadan, TV programlarından bu konularda tutumunu bildikleri için rahatlar. Neyse…
Muharrem İnce giriyor salona; Yer misiniz yemez misiniz! Veriyor mehteri, veriyor mehteri ve fırçayı kayıyor. Tabi herkes şok!
Herkes şaşkınlıkla bir birine bakıyor…
Ee siz misiniz ilkeli duran, siz misiniz Akıl, Adalet ve Ahlak mücadelesi veren, ilk yazımda da bahsettiğim gibi siz Muharrem’i yanlış anlamışsınız.
Neyse…
Muharrem İnce, oynadığı bu “Çadır Hayal” de öyle bir laf ediyor ki, yedi kat düşmanının yüzüne söylenmez; “Ben Antalya’dan oğluma kız almam, kız!”. Bu sözden sonra zaten tepki gösteren birkaç yönetim kurulu üyesi salonu terk etmiş. Şahsen bende salonu terk eden yönetim kurulu üyelerini alkışlıyorum. Ve soruyorum…
Gel bakalım Muharrem İnce buraya; “Antalya’dan oğluma kız almam, kız!” demişsin ya, acaba hiç sordun mu Antalyalılar sana kızını verir mi?
Not: Çiçek açsın diye çabaladığımız şeylerin belki toprağı kurudur, belkide yanlış saksıdadır. Belki tüm çabamız sadece bizi yoruyordur. Kabullenmek lazım, görüneni görmek lazım.
Gel bakalım Muharrem İnce buraya… – 2
Daha fazla TürkiyeTürkiye kategorisinden daha fazla yazı »