İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bayraktar: “Tavuk eti üreticilerimiz ‘kuş gribinde bile bu kadar kötü dönem geçirmedik’ diyor”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kanatlı sektörüne ilişkin yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.

Kanatlı sektöründe, 412 damızlık ve kuluçkahane, 7 bin 807 ticari etlik, 2 bin 837 ticari yumurtacı olmak üzere toplam 10 bin 992 işletme ve 20 bin 222 kümeste üretim yapıldığını belirten Bayraktar, sektörde yaklaşık 500 bin kişi (üretici, çiftçi, esnaf, ilaç, yem, yan sanayi, nakliye, pazarlama dâhil) istihdam edildiğini, öte yandan 2 milyon kişinin de buradan geçimini sağladığını belirtti.

 “Tavuk eti üreticisi artan girdi maliyetlerini karşılayamıyor”

Sektörün yıllık cirosunun 5 buçuk milyar lira civarında olduğunu, 2020 yılı kanatlı eti ve ürünleri ihracatının ise 511 milyon dolar civarında seyrettiğini belirten Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Broiler üretiminde bir tarafta sayıları 18 civarında olan entegre firmalar, diğer tarafta ise o entegre firmalara fason üretim gerçekleştiren sayıları 14 bin civarındaki irili ufaklı yetiştirici işletmeler yer almaktadır. Yani bir taraf işin üretim ayağını oluştururken, diğer taraf tedarik, kesim, pazarlama ve finans ayağını oluşturmaktadır.

Son 1,5-2 yılda gerek Irak pazarında yaşanan sorunlar gerekse pandemiye bağlı talep daralması sektörü sıkıntıya soktu. Son günlerde pandemi yasaklarında serbestleşmenin sağlanması, yaz ayıyla birlikte mangal sezonunun açılması, turizmin hareketlenmesi marketlerde tavuk eti ürünlerinin fiyatlarında artışa neden olmuştur.

Firmalar ve market satışlarının hareketlenmesine rağmen, üreticilerimiz istedikleri gelirleri elde edememektedir. Üstelik birçok üretici kuş gribinde bile bu kadar kötü bir dönem geçirmediklerini söylemektedir.

Son dönemde; üreticiler artan girdi (altlık, kömür, elektrik ve işçilik) maliyetlerini karşılamakta güçlük çekmektedir. Tavuk etindeki fiyat artışlarından üreticiler yeterli payı alamamaktadır.

Üreticilerin sahibi oldukları kümesler ve tesisler her geçen gün eskimekte, varlıkları değersizleşmektedir. Örneğin 5 milyonluk yatırımla kurulan bir kümes en az 10 yılda kendini amorti etmesi gerekirken, elde edilen gelire göre bu 25 yıla kadar yükselmiştir.

Birçok kümes yüksek maliyet ve sürdürülemez gelir nedeniyle borçlarını ödeyememiş, işletmesini kapatmış veya borç karşılığı bankaya vermek zorunda kalmıştır. Ayakta kalmaya çalışan işletmeler ise bu şekilde daha fazla devam edemeyeceklerini söylemektedir. Bu durum sektöre yeni işletmelerin girmesini de engellemektedir. Birçok girişimci sektörde karlılık olmadığı için yatırım yapmaktan vazgeçmişlerdir. Sektörün üretici ayağında ciddi bir kriz vardır ve buna acil çözüm üretilemezse üretimde tehlikeli durumla yüzleşmek zorunda kalınabilecektir.

Üretim ayağında bu kadar sorun yaşanırken, tüketicinin de makul fiyatlarla tavuk eti alması gün geçtikçe zorlaşmaktadır.”

“Tavuk eti üretimi bir önceki yıla göre yüzde 7,1 azaldı”

Türkiye İstatistik Kurumu Temmuz 2021 verilerinin de tavuk eti üretiminde yaşanan bu sorunları teyit ettiğini belirten TZOB Genel Başkanı Bayraktar, “Verilere göre kanatlı eti üretimi Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,1 azaldı. Ocak-Temmuz dönemindeki azalma ise yüzde 2,2 olarak gerçekleşti” dedi.

 “Üreticilerin bu fiyatlarla bu kışı geçirmesi mümkün görünmemektedir. Ocak ayı beklenmeden fiyatlar üretici lehine revize edilmelidir”

Sorunların böyle devam etmesi durumunda hem üretim hem tüketim hem de ihracat ayağında ciddi sorunlar yaşanacağını belirten Bayraktar, üreticilerin beklentilerini şöyle açıkladı:

“Üreticinin tavuk başına alacağı ücret sürdürülebilir seviyeye getirilmelidir. Üreticilerin bu fiyatlarla kışı geçirmesi mümkün görünmemektedir. Ocak ayı beklenmeden fiyatlar acilen üretici lehine revize edilmelidir. Sözleşmede belirlenen üretici fiyatları, şeffaf bir şekilde üreticiye sürdürülebilir bir gelir sağlayacak, performansa dayalı belli bir metodolojiye bağlı olarak belirlenmelidir. Bu konuda paydaşlarca oluşturulacak komisyonca bir çalışma yapılmalıdır. Üretici örgütleri aktif hale getirilmeli, daha fazla üreticinin örgüte üye olması için teşvik edici politikalar hayata geçirilmelidir. Son günlerde yaşanan kalifiye eleman sıkıntısına çözüm bulunmalıdır. Sektör masaya yatırılmalı, üretim, pazarlama, dış ticaret olmak üzere kısa, orta ve uzun vadeli atılacak adımlar belirlenmeli, bu adımlar titizlikle takip edilmelidir.”