İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Antalya Ulaşım’da gelir kaynağı projeler neden reddedildi? Ulaşamıyoruz-2

ANTALYA – Gazete Meta’dan Atıl Şener, Antalya Ulaşım AŞ ile ilgili ‘Ulaşamıyoruz’ yazı dizisinde, şirketin yönetim zafiyeti ile nasıl zarara sürüklendiğini, yenilikçi ve gelir getirecek projelerin nasıl reddedildiğini yazdı.
İşte Şener’in Ulaşamıyoruz-2 başlıklı köşe yazısı:
“Ulaşamıyoruz derken, Antalya Ulaşım AŞ’den (bundan sonra ŞİRKET diyeceğim kısaca) cılız bir ses yükseldi.
Bir önceki yazımda, Şirketi hiçbir şey üretmeden, seyrederek zarara sokacağınıza alternatif gelir kaynakları yaratın, mesela Antalya Otogarı ‘nın isim hakkını kiralayın aynı Antalya stadı gibi, vatandaşın cüzdanını rahatlatın dedim.
Terminaller Müdürü kuvvetle muhtemel “talimatla” yazımın altına yorum yapmak zorunda kaldı. Ne demeye çalışıyor kısaca söyleyeyim.
“Atıl Bey, siz otogarın isim hakkı konusunda Şirketi suçluyorsunuz ancak isim hakları, yapılan sözleşme gereği Büyükşehir’in yetkisinde. Bizim böyle bir yetkimiz yok. Bilmeden konuşuyorsunuz ve yorum yapıyorsunuz”Öncelikle çok güldüm ancak bir taraftan da üzüldüm. Neden mi? Hani tabiri caizse ceza sahası içinde kendimi ayağımda top, bomboş kaleye bakarken buldum.
Aklıma efsane futbol dehası Johan Cruyff’un tarihe geçen şu sözleri geliyor “En güzel gol boş kaleye atılan goldür”. Birazdan atacağım güzel gol yüzünden sevinirken, bir kez daha kalenin bu kadar boş olduğunu görüp üzülüyorum.
Bahaneye bakın… Büyükşehir ile kendi şirketleri arasında yapılan formalite sözleşmeyi aşamamışlar… 200 Milyon liraya yakın sermaye arttırımı için koskoca Büyükşehir Meclisini 3 defa toplayan ve muhtemelen yarattığı Antobüs belasını üzerinden atmasa bir yenisine hazırlanan Şirketin HUKUKÇU Genel Müdürü, kamu ve belediye yararına olacak bir proje için sözleşme maddesini basit bir protokolle değiştirmeyi 4 YIL BOYUNCA akıl edemiyor.
Kendinize gelin lütfen, siz kimi kandırdığınızı sanıyorsunuz?
Ne siz, ne de müdürleriniz belediye bürokratı, memur değilsiniz. Benim yetkimde değil ne demek?
Otoparklar, entegre et tesisleri sebebiyle kurulmuş ANET’in yetkisinde miydi? Mesut Kocagöz Başkan Büyükşehir Belediye’sinden gitti aldı bu yetkiyi. “Beni ne ilgilendirir kardeşim, ben bu otoparkları alsam da bu koltukta başkanım almasam da, bana ne Büyükşehir düşünsün.” mü dedi? Demedi..
Kendisinin bir kere olsun batıyorum, maaş ödeyemiyorum, sermaye arttırın dediğini duydunuz mu?
Mesut Başkanım buradan size sesleniyorum. Ben anlatamıyorum galiba, bir de siz uygun zamanınızda şirket yönetimi konusunda bir eğitim verin isterseniz.
Neyse ne söz vermiştim? Tramvaylarla ilgili ek gelir fikirleri değil mi?
Bakın… sayısı değişmediyse, 14 tramvay ciddi sayıda yolcusuyla her gün Antalya’yı tavaf ediyor biliyorsunuz. Menderes Türel referanslı bir şirket uzun yıllar bu tramvayların dış reklamları için kiralama yapıyordu.
Muhtemelen hala onlar yapıyor, ama değilse de “sözleşmeler müdürü”(o da ne demekse? Yılda bir yapılan ve iki elin parmağını geçmeyen sözleşmelerin şirkette müdürü var iyi mi.. neyse konu ona da gelecek) düzeltsin beni lütfen.
2022’ye kadar ülkenin en ünlü markalarının reklamlarını Antalya çevresinde 14 tramvayla birden göstermek için sizce ne kadar ödüyordu?
Sıkı durun… Ayda üç aşağı beş yukarı 100 bin Türk Lirası. Bunun çok saçma bir rakam olduğu zaten biliniyor. Üstünkörü yapılan bir iki telefon görüşmesinden sonra bile, konuştuğumuz kişiler bu tramvay reklam haklarını 150 – 200 bin TL gibi bir bedelle hem de pandemide rahatlıkla kiralayabileceklerini söylediler. Bu bilgiyi sayın Genel Müdür’e iletildi tabii. Ben yazmaya utanıyorum. Kendisi bunu kaç paraya aynı şirkete apar topar kiraladığının cevabını versin lütfen.
Eli değmişken şunu da açıklasın iyi olur. Aynı tarihlerde şirketin hem maliyetlerini düşürmek hem de gelirlerini arttırmak gerektiği konusunda resmen bazıları çırpınıyordu. Sıfır maliyetle, bir şirketin bütün tramvay içi video reklamlarına talip olduğu, hem tramvayları ekranlarla ücretsiz donatıp, sabit kira verip hem de reklam gelirlerinden pay vermeyi teklif ettiğini biliyor muydunuz?
Ancak kendileri bunu bin bir bahane ortaya koyarak ellerinin tersi ile ittiler. Çıldırmak işten değil.
Neden itmesin ki.. Belediyeye gidip ağlamak , milyonlar yaratmak varken, milyonlar dilenmek çok daha kolay, risksiz. Tabii bir de Genel Müdür aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanı olunca denetleyen de yok.
Anlamak daha da zor, Muhittin Başkan desen hesap sormaktan neden bu kadar uzak. Ama tabii sorsanız her şey yasal.
Saygıdeğer Beyler ve Kadınlar uyanın. Antalya Halkının, kendi işine geldikçe yasaların arkasına saklanan yöneticilere değil, halka tüm bu ekonomik buhranın içinde zırh olan cengaverlere ihtiyacı var.
En nihayetinde “Biz bu şehre aşığız” değil mi Muhittin Başkan?”
# İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR Antalya Ulaşım’da yanlış uygulamaları yazdı! Ulaşamıyoruz…Antalya Ulaşım’da 170 milyon TL’lik zararı yazdı! Uzun lafın kısası değişim şart