İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İklim Değişikliği Gülü Etkiledi

İklim değişikliği nedeniyle Rosacea (Gül Hastalığı) hastaları ataklarında artış yaşanıyor. Kişiye özel uygulanacak doğru tedavi ve güneşten korunmak hastalığın kontrol altına alınmasında önemlidir.

Dr. Aliye Sevdem Gülcan

Deri Hastalıkları Uzmanı 

Rosacea, halk arasında bilinen adıyla Gül hastalığı, genellikle yüzün orta hattında; burun, yanak-çenede oluşan kızarıklık, yanma ataklarıyla seyreden, tam nedeni bilinmeyen inflamatuar deri hastalığıdır. 

Yüzde yoğun kızarıklıkla kendini gösteren, bazen alerji ya da farklı bir cilt hastalığı ile karıştırılabilen Rosacea-Gül hastalığı yaygın ve kronik bir sorundur. Semptomlar kişiye özel doğru tedaviyle kontrol edilebilir.

Toplumun yüzde 10’unda görülür. Özellikle beyaz tenli, renkli gözlü, 30-60 yaşındaki kadınlarda sık, çocuklarda ise çok az rastlanır. Erkeklerde daha az ancak şiddetli seyreder. Tedavi edilmezse kızarıklık kalıcı hale gelir. Yüzde damarlarda belirginleşme ve artış görülür.

Sıcak banyo, sauna, nemli ortamlardan da uzak durmalı

Hastalığın tetikleyici faktörleri arasında en önemli etken güneş ışığıdır. Kesinlikle güneş ışığından kaçınılması gerekir. Kafeinli yiyecekler, çay, kahve, baharatlı, acı yiyecekler, paket gıdalar, çikolata, cips, kola gibi ürünlerden uzak durulmalıdır. Ayrıca son yapılan araştırmalarda süt ve süt ürünlerinin de Rosaceayı tetiklediği görüldü. Bunun yanında sıcak banyo, sauna, nemli ortamlardan da uzak durmak gerekir. Yüzü tahriş edici ürün, kimyasal peelinglerden kaçınılmalıdır. Ayrıca stres de bu hastalığı tetikler.

Alerji ile karıştırılabilir 

Hastalık ilerlediği durumlarda göz tutulumuna da sebebiyet verebilir. Gül hastalığı, alerji ve yetişkin çağı akne hastalığı ile karıştırılabilir. Alerji veya normal yetişkin çağının akne hastalığı olan kişiler de kızarıklıktan çok şikâyet eder. Bu sorunlar arasındaki farklara bakıldığında ise: geçmeyen kızarıklık şikâyeti, alerjide sonuçta geçici olur ve tekrarlamaz. Rosaceada ise sürekli tekrarlayan ataklar halinde bir yanma kızarıklık söz konusudur. Eğer kronik bir durumsa hastaların mutlaka tekrar doktora gitmeleri gerekir.

Hastalığın 4 farklı klinik evresi var 

Rosaceanın 4 farklı klinik evresi vardır. İlk yanma, batma ve kızarıklık atakları şeklinde olur. İkinci evrede ise bunların üzerine kılcal damarların genişlemesi eklenir. Üçüncü evrede, iltihaplı sivilceler oluşur. Dördüncü evredeyse artık o kronik inflamasyona bağlı deride kalınlaşma, burunda büyüme görülür. Her hasta 4 evreyi yaşayacak diye bir durum yoktur. Rinofima adı verilen tabloda ise, deride kalınlaşma, burunda büyümedir. Daha çok 50 yaş üstü erkek hastalarda görülür. Eğer tedavi edilmezse cilt, kronik iltihaplı bir hal alıyor. O yüzden mutlaka bir dermatoloğa başvurmak gerekir.

Tanı muayene ile koyuluyor 

Biyopsi alınır, muayene edilir. Bazen demodikoz akarlarını göstermek için dermoskoptan yararlanabilir. Ama tanısı muayeneyle konur. Medikal tedavilerden faydalanmak mümkündür. Topikal antibiyotik, hassas ciltler için uygun olan yüz yıkama jelleri ve yine sistemik antibiyotik tedavisi faydalıdır. Ama bu topikal ve ağızdan alınan antibiyotikler daha çok sivilce, yani püstüler lezyonları gidermede fayda sağlar. Eğer yüzde kalıcı kızarıklık, damarlanmada artış var ise mutlaka lazer tedavileri önerilir. Bunun yanında mezoterapiden de destek alınır. Mezoterapinin içine niacinamide glutatyon içeren ürünlerden antienflamatuar ve kızarıklık karşıtı ürünler koyarak cilt altına enjeksiyon yapılır. Lazerle kombine edilebilir. Aslında lazerlerle etkili sonuç elde edilebilir. Eğer hasta beslenmesine dikkat ederse tetikleyici faktörlerden uzak durursa lazer tedavisi ve mezoterapiyle etkili sonuçlar elde edilebilir. Ama Rosacea kronik bir hastalık. Tamamen net tedavisi olan bir hastalık değildir. Ancak kontrol altına alınabilir.

Asit içerikli ürünlerden uzak durun, güneşten korunun 

Gül hastalığı için ataklar ortaya çıkmadan korunmak gerekir. En önemli noktalardan biri güneşten korunmaktır. Bunun için her mevsim dışarı çıkmadan önce güneş koruyucu kullanılmalıdır. Beslenmeye dikkat ederek de ataklara karşı önlem alınabilir. Özellikle Omega 3 içeren balık, protein, yeşil sebzeler tüketilebilir. Bir hekim tavsiyesi olmadan; yüzey kimyasal, yoğun asit içerikli ürünler kullanılmamalıdır. Sadece bunları kullanarak bile başlayan atak yaşayan hastalar olur. Özellikle son dönemlerde değişen iklim-hava sıcaklıklarındaki artış sebebiyle Rosacea hastalarının da ataklarında sıklık görme beklenir.

İklim Değişikliği Gülü Etkiledi yazısı ilk önce SağlıkveYaşamDergisi üzerinde ortaya çıktı.