Tarım sektörünün durumunu, bakanlığın bir yıllık çalışmalarını ve önümüzdeki dönem stratejilerini değerlendirmek üzere 81 il müdürüyle online toplantıda bir araya gelen Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, “Daha fazla saha” vurgusu yaptı. Bakan Pakdemirli, il müdürlerine hitaben yaptığı konuşmada, önümüzdeki dönemde iklim değişikliğinin etkilerinin daha fazla hissedileceğini belirterek, şunları söyledi:
Bakanlığımız imkanlarından üreticiyi haberdar edin
“Çiftçilik, üreticilik, yetiştiricilik yapmanın risklerini, kazanımlarını öncelikle bizim doğru değerlendirmemiz, vatandaşımızı da doğru yönlendirmemiz gerekiyor. 2019’da Tarım-Orman Şuramızı 15 yıl aradan sonra topladık. Yine küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerinin artmasıyla, suyun daha etkin ve verimli kullanılması ve yönetilmesi için Cumhuriyet tarihinin ilk Su Şurası’nı yaptık. 7 aylık bir sürecin ardından, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımızın himayelerinde 28 maddeden oluşan Şura kararlarını tek tek açıkladık. Bu iki önemli Şura’dan başka Elektrikli Traktör, Hayvan Takip Sistemi-Akıllı Küpe, Tarım-Orman Akademisi, Geleceğe Nefes, Akıllı Tarım Uygulamaları, Geleceğin Tarımı-Tarımın Geleceği Platformu, Suyun Gücü Milletle Buluşuyor, Dijital Tarım Pazarı-DİTAP, Gıdanı Koru gibi birçok marka projeyi hayata geçirdik ve geçirmeye de devam ediyoruz. Sizlerden isteğimiz bu marka projelerden, Bakanlığımızın imkânlarından, çalışmalarından, bölgenizin çiftçisini, üreticisini haberdar etmeniz, yararlanmalarını sağlamanız.”
Kuraklık sigortasında devlet desteği arttı
Bakanlığın çiftçiye, üreticiye, yetiştiriciye ve orman köylüsüne destek olduğu alanları il müdürleriyle paylaşan Bakan Pakdemirli, şöyle devam etti:
“Tarımsal kuraklık özellikle hububat bitkilerinde önemli verim kayıplarına neden olduğundan, verim kayıp oranına göre dekara 30 lira ila 100 lira arasında destekleme ödemesi yapma kararı aldık. Modern Basınçlı Sulama Sistemleri hibesi kapsamında 300 milyon lira destekleme ödemesi yapacağız. TARSİM kapsamında kuraklık sigortasında devlet desteğini yüzde 60’tan yüzde 70’e, hasar ödeme oranını ise yüzde 70’ten yüzde 80’e çıkardık. Çeltikte tava sulama yerine, damla sulama yöntemi ile üretimi desteklemeye başladık. Hayvan yetiştiricimizin ve gıda sanayimizin ihtiyacı olan hububatı, Toprak Mahsulleri Ofisimiz aracılığı ile regülasyon kapsamına aldık ve ekim ayı sonuna kadar 2,6 milyon ton, uygun fiyatlı ürün verdik. Havza bazında su tüketimi az olan baklagil ve yem bitkileri üretimini de ekstra yüzde 50 prim artırarak destekliyoruz. Su kısıtı olan havzalarda, su tüketimi fazla olan dane mısır üretiminin desteklerden faydalanması için damla sulama şartı getirdik. Bu yıl hasat edilen buğday, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale için gübre desteğini yüzde 25 oranında artırarak ödeyeceğiz. 2022 üretim yılı için de gübre desteğini, hububat dâhil tüm ürünlerde yüzde 100 artırarak ödeyeceğiz. Böylece halen, buğday, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale için 16 lira olan gübre desteği, 2021 üretim yılı için dekara 20 lira, 2022 üretim yılı için de dekara 32 lira olarak ödenecek. Diğer ürünlerde ise gübre desteği 2021 üretim yılı için dekara 8 lira, 2022 üretim yılı için de dekara 16 lira olarak ödenecek. 2022 üretim yılı için sertifikalı tohum kullanım desteğini ise buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale ve çeltik için yüzde 50 artırarak dekara 24 lira olarak ödeyeceğiz. Yapılan bu düzenlemeyle, iki yıllık süreçte buğdayda gübre desteğini 4 kat, sertifikalı tohum desteğini ise yaklaşık 3 kat artırmış olacağız. Mazot desteği kapsamında da her üretim yılı için, mazot maliyetinin ortalama yüzde 50’sini karşılayacak düzeyde çiftçilerimize ödeme yapmaya devam edeceğiz.”
Sizleri masada değil tarlada görmek istiyorum
Bakan Pakdemirli, bütçe ve istatistiki veri, bitkisel üretim, hayvancılık, gıda ve kontrol, Ar-Ge ve kırsal kalkınma başlıklarında önümüzdeki dönemde öne çıkacak stratejik adımlara da değinerek, tüm bu adımların sahadan yönetilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bakan Pakdemirli, “Nasıl ben makamdan daha çok sahadaysam, tarladaysam, meradaysam, seradaysam, ağıldaysam, ormandaysam, işçimizden mühendisimize hepimiz de sahada olacağız. Bugün sahada olacağız, yarın bugünden daha çok sahada olacağız! Görevimizin gereği de budur, çiftçimizin bizden beklentisi de budur. Altını çizerek söylüyorum, bizim işimiz saha, gücümüz saha… Sizleri masada değil, tarlada görmek istiyorum. Ekim-dikim faaliyetlerinin sürdürülmesini ve çiftçimizin motivasyonunu sağlamak en asli vazifemizdir” dedi.
