İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Biji Serok (Başkan Ol) Cem Kotan

CHP’nin Konyaaltı Belediye Başkan adayı Cem Kotan, Antalya gündemine bomba gibi düştü. Bırakın Antalya’yı ülke gündemine bomba gibi düştü.
Bir grubun tepkisiyle değil, neredeyse Antalya’nın tüm dinamikleri, bir araya getiremeyeceğiniz karşıt görüşleri bile Kotan noktasında ortak tepki verdi. Bazı kesimler ise bireysel karşıtlıklar ve çekişmelerden ötürü Cem Kotan’a sahip çıkma yarışına girdi.
Neymiş efendim; CHP Gençlik Kolları’nda görev almış, Adalya Vakfı’nda yöneticilik yapmış, Meclis Üyeliği, Engelsiz Kafe’de çalışmış falan filan…
Ha birde taşeron işçi olduğu için Başkanlığa yakıştırılmıyor o yüzden tepki alıyormuş (!)
Ne alakası var kardeşim, siz aklınızı kiraya mı verdiniz?
Bu tarz söylemler ve sınıf ayrımı yaparak mağdur edebiyatına yatıp bu şekilde mi allayıp pullayacaksınız bu arkadaşınızı, arkadaşınızı diyorum kırılıp gücenmeyin.
Sözcü Gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, “Konyaaltı’ndan ulaşan bazı okuyucu ve izleyicilerimiz de başkan adayı olarak belirlenen Cem Kotan’la ilgili ciddi eleştiriler yöneltti (Çok ciddi iddialar da dile getirdiler ama araştırıp gerçeği öğrenmeden o iddiaları yazmayacağım).” dedi.
Sevgili Zeyrek’in bile yazmaya eli varmamış…
Geçtiğimiz gün Vedat Gürhan, Antalya’nın en köklü gazetelerinden biri olan İleri Gazetesi’nde bir yazı kaleme aldı ve CHP’nin Konyaaltı adayı Cem Kotan hakkında çok çarpıcı açıklamalarda  bulundu.
Gürhan, “Cem Kotan’ın 21 Şubat 2018 tarihinde Mehmetçiğe hakaret mesajları paylaşan 4 kişinin tutuklandığı olayda gözaltına alındığını,  Ümit Uysal tarafından Engelsiz Kafe’ye verildiği, çalışanlarla sürekli kavga edip, ayağa kalkmadı diye bir güvenlik görevlisini tokatladığını, Uysal’ın Cem Kotan’ın bazı nahoş davranışlarıyla dışladığını” dile getirdi.
O mevzubahis nahoş davranışlarını benim yazmaya elim varmıyor…
Bakın burası çok önemli bir Allah’ın kulu çıkıpta Cem Kotan bunları yapmadı, bu söylenenler hiç yaşanmadı diyemedi. Tek argümanları Vedat Gürhan, AKP destekçisiymiş, Menderes Türel hayranı ve destekçisiymiş.
Bu mudur yani…
Gezi Parkı olaylarından dem vurularak, Can Atalay’ın yaşadığı hukuksuzluk üzerinden Cem Kotan allanıp pullanmaya çalışılıyor.
Kardeşim Gezi Parkı olayları temelinde iktidarın yanlış politikaları karşısında halkın Anayasal hakkı olan protesto eylemini gerçekleştirmesi eylemidir. Ancak bazı provokatör grup ve yapıların işin içine girmesi ile iş yerleri yağmalanmış, vatandaşın mal ve can güvenliği tehlikeye sokulmuş amacının dışında bambaşka bir hale büründürülmüştür.
Cem Kotan, Gezi Parkı olaylarının neresinde idi, hangi yapıya yapılara hizmet ediyordu?
Sosyalist, devrimci diye köpürtülen bu arkadaşa bir kişi çıkıpta devrimci kendine torpil yaptırır mı, sosyalistler ve devrimciler başkasının hakkını yer mi?
Diye sormuyor…
Bu arkadaşı vasıflı ve başkanlığı hakkettiğini düşünenler torpil ve hak yiyerek önüne geçtiği 20’nin üzerinde adayın hakketmediğini mi düşünüyor.
Onur Duruk, Ali Polat, Büşra Dirgen Özdemir, Orhan Budak ve birbirinden değerli diğer adaylardan çok daha vasıflı ve tecrübe sahibi mi? Hayır…
Ulaş Karasu ve Veli Ağbaba meselesine gelecek olursak, Antalya Milletvekillerine ve İl Başkanı Nail Kamacı’ya bir çift sözüm olacak; azıcık gururunuz birazcık onurunuz var ise istifanızı verirsiniz.
Siz utanmadan bu insanların karşısına nasıl çıkacaksınız, size bu saatten sonra kim saygı duyar düşündünüz mü?
Sivas ve Malatya Milletvekilleri arkamız açılmasın diye Konyaaltı’nı vasıfsız kullanışlı bir aparata teslim edecek! Sizlerde bunu izleyecek sesinizi çıkarmayacaksınız öyle mi? Yazıklar olsun size…
Nail bey, il kongresinde atıp tutuyordunuz “Ben kimsenin boyunduruğu altına girmem” diye… Ne oldu?
Bakın şahsıma yönelik birileri ve bazı örgüt mensupları sosyal medya üzerinden tehditler, hakaretler yağdırıyor. Bunlar beni korkutmaz, beni korkutan 31 Mart 2024 tarihinde Konyaaltı Belediyesi kimlere, hangi yapıya teslim edilmiş olacak!
Neymiş efendim desteklediği aday gösterilmemişte ondan hırçınlaşıyormuşum (!) Konu partiler ve isimler üzeri bir mesele bunu anlamak gerekiyor. Daha sonra çok eyvah dersiniz, iş işten geçer…
Konyaaltı’nda yaşayan bir vatandaş duyarlı bir gazeteci olmasam inanın adayın kim olduğu hiç derdim değil!
Mesele sosyalist, işçi sınıfından bir emekçinin aday gösterilmesi ise; 
Cem Kotan’a KEFİL olan benimde severek okuduğum Teslime Tosun aday gösterilse hiç itiraz etmem. Siyaseten değil de ahlaki olarak Cem Kotan’ın arkasında durulması gerektiğini savunan Ali Taş aday gösterilse hiç itiraz etmem.
KEFİL olduğum veya AHLAKİ değerlerimi bağdaştıracağım aday yada adaylar Cem Kotan’ın dışında olsada Teslime Tosun ve Ali Taş’a oyumu veririm.
Ama CEM KOTAN ‘a bırak oyumu, GÜNAHIMI vermem!
Bu yazıyı kaleme aldığım sırada Kanal V Haber Müdürü Ali Buldu X  hesabından şöyle yazmış;
“Hayırlı olsun, ama; CHP Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Cem Kotan, aday gösterildiği günden itibaren tartışılıyor. Kotan ise bunlara aldırmadan ziyaretlerine başladı bile. Ancak yine de genç, işçi ve devrimci aday Kotan’ın elden ele dolaşan, içeriğinde tehdit, hakaret suçlamalı mahkeme dosyasıyla taciz yazışmaları hakkında ‘çok geçmeden’ açıklama yapması gerektiğine inanıyorum. Kimse eğip bükmesin, karnından konuşmasın. Bu açıklamaya CHP Genel Merkezi’ni bilmem ama Antalya’nın ihtiyacı var.”Kim derdi ki bir gün Ali Buldu ‘ya hak vereceğim…
O neden ile olmaz olmaz demeyin, Konyaaltı’nı da çantada keklik görmeyin!