Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek’in istifa ettiği yönündeki söylentiler zihinlerde sarayda ‘Şimşek Operası Oyunu mu Oynanıyor?’ sorunu gündeme taşıdı. Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Baydur istifa söylentilerini Ali İhsan Yavuz’un motto haline gelen söylemiyle cevapladı: ‘Sarayda hiçbir şey olmasa da kesinlikle bir şey oldu’
—-
Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Baydur, Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek’in istifa ettiği yönündeki söylentileri AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un 2019’daki yerel seçim sonuçlarında motto haline gelen ‘Sarayda hiçbir şey olmasa da kesinlikle bir şey oldu’ şeklinde yorumladı.
Ekonomide Cumhuriyet tarihin en ağır tablolarından birinin yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Mithat Baydur açıklamalarında şu konulara değindi:
‘Şimşek’in teşhisleri yanlış’
Faizler artıyor, enflasyon artıyor, döviz artıyor, işsizlik artıyor her şey artıyor yani program hiçbir işe yaramıyor. Şimşek’in buradaki teşhislileri yanlış. Bunu sadece talep dürtülü bir enflasyon kabul ederek, asgari ücret alanların, yoksulların, emeklilerin, emekçilerin ücretleri ile oynayarak, hiç zam yapmayarak ya da düşük zamla bu enflasyonu düşürebileceğini zannediyor. Öte yandan kamudaki şişkinlik devam ediyor. Bu gayri ahlakı bir durumdur. Enflasyon düşmüyor, faizi biraz artırırsanız konkordatoya başvuran şirket sayısı artar, bunun sonu iflastır. Biraz daha artırırsan kredi maliyetleri artıyor. Faizi düşürürsen ne olacak? Tüm mevduat tekrar çözülecek Yabancı sıcak para geldi, alıyor faizi dolara çeviriyor, tekrar gitmeye çalışıyor. Bu seferde TL mevduatı yine dolara kaçacak. Türkiye çıkmaz bir yolda. Bu yoldan çok zor çıkacak. Çare güven mekanizmasını tahsis etmek lazım.
‘Tüm Türkiye alacaklı ya da verecekli durumda’
Vatandaşın 3,5 trilyon kredi borcu var. 23 milyon icra dosyası var. Burada bir alacaklı, bir verecekli var. Ülkenin yarısından fazlası birbiriyle alacak-verecekli bunların eşlerini de katarsak tüm Türkiye alacaklı ya da verecekli durumda. Bu bir milli dava olarak görülmelidir. Bugüne gelinmesinde sadece bu iktidar döneminin değil geçmişteki iktidarlarında günahı vardır. Türkiye’deki her iktidar kendine göre bir iş adamı dünyası yarattı.
‘Tarıma destek şart!’
Tarım zor durumda, çitçinin borcunu önemli kısmını silip, destek verseniz, borcun bir kısmını erteleseniz ancak rahatlayabilir. Bugün tarımda çiftçi yatırdığı paranın karşılığını alamıyor, kamyoncu taşımak istemiyor, esnaf sattığını yerine koyamıyor. Aradaki mekanizma bozuk. Bunu düzeltecek yerde siz tarıma üvey evlat muamelesi yapar, üstüne üstlük alay eder gibi Venezüella’da tarım arazileri baktık derseniz … Aç kalan Türkiye’de ekonomi ve tarımı konuşamayacak hale geliriz. ‘Devlet üzerimize çöküyor’ Tarımda sorun var, dış politika böyle, maliye böyle, Türkiye’de bir istihdam sorunu var. En son artık. 729 bin göçmen de bulunamıyorsa ‘Aman sıkı tutunun, devlet üzerimize çöküyor dedim’ artık. ‘Artık kötülük sıradanlaştı’ Bize artık 15 milyarlık bir vurgun duymak o kadar sıradan geldi ki. Kendimi de dahil ediyorum bu haberi duyduktan sonra bile sabah çay içmeye devam edebiliyorum.
‘Artık kötülük sıradanlaştı’
Bu çok vahim bir şey. Çocuk istismarı toplumun ayıbıdır. İktidarı ile muhalefeti ile herkesin kendisine çeki düzen vermesi gerekiyor. Muhalefet de eş dost akraba ilişkileri dikkat etmeden hizmet vermesi gerekiyor. ‘Muhalefet belediyelerinin yurt sorununa eğilmesi gerekiyor!’ Üç milyon öğrenci sınava giriyor sonra işe giriyor. 2-3 sene idare ediyor sonra okulu bırakıyor. Her yıl aynı şeyleri konuşuyoruz. Muhalefet belediyelerinin bu konuya eğilmesi gerekiyor.
Sarayda Şimşek Operası yazısı ilk önce SağlıkveYaşamDergisi üzerinde ortaya çıktı.