Çukurova ve kırsal bölgelerde, özellikle erkenci sert çekirdekli meyveler (nektarin, şeftali, erik, kayısı) başta olmak üzere, narenciye çeşitleri (limon, portakal) ile kabak, patates, soğan ve bakla gibi sebzelerde zirai don büyük zarara yol açtı. Don, ağaçları kurutma noktasına getirirken, üretimde ciddi aksamalara neden oldu.
Konuyla ilgili görüştüğüm Ziraat Mühendisi ve Tarım Danışmanı M. Kemal Karaoğlu, yaptığı açıklamada, “Bu ürünlerin yeniden toparlanıp piyasaya sunulması yaklaşık 30-45 gün gecikecek. Bu da üreticinin gelir kaybına uğraması anlamına geliyor” dedi. Karaoğlu ayrıca, tahmini olarak 150 bin dekar sert çekirdekli meyve alanının zarar gördüğünü ve bunun hem ihracatı olumsuz etkileyeceğini hem de iç piyasada tüketicinin fahiş fiyatlarla meyve yemek zorunda kalacağını vurguladı.
Üreticiler, sigorta konusunda da büyük sıkıntılar yaşıyor. TARSİM kapsamında tarla bitkileri için sel ve dolu sigortalanırken, don sigorta kapsamına alınmıyor! Yetkililerin mutlaka bir açıklaması vardır. Sonuçta, TARSİM de bir sigorta şirketi ve ona ayrılan maddi kaynaklar belli. Ancak üretimin aksamaması da bir o kadar önemli değil mi? O halde ya TARSİM’in gücü artırılmalı ya da bölge afet kapsamına alınıp üreticilere destek sağlanmalı. Üstelik, gelir kaybı yaşayan çiftçilerin kredi borçları için bir düzenleme yapılması gerekmez mi? Ziraat Bankası bu ülkenin bankası değil mi?
Konunun kritik bir diğer noktası ise spekülatif fiyat oyunları… Örneğin daha önce Çukurova’da zamansız yağışlar nedeniyle patatesin 15 gün tarlada kalması sonucu piyasada ciddi dengesizlikler yaşanmıştı. Depolarda yeterli ürün olmasına rağmen, tüccarlar “arz sorunu var” algısı yaratarak fiyatları fahiş şekilde artırmıştı. Şimdi aynı senaryo tekrar devrede! Bu hafta bölgede yine patates fiyatları hızla yükseliyor!
Bu noktada asıl sorumluluk Ticaret Bakanlığı’na düşmüyor mu? Eğer hızlı bir şekilde müdahale edilmezse, fırsatçılar yine devreye girecek ve yalnızca patates değil, birçok üründe fiyat artışları tüketicinin belini bükecek!