Toplumda 20-70 yaş arasındaki her iki kişiden birinde görülen varis, yaş ilerledikçe görülme sıklığı artan bir damar rahatsızlığıdır. Gebelik ve hormon ilacı kullanımı gibi sebeplerle kadınlarda daha yaygın görülen varis pandemi döneminde evden çalışmanın etkisiyle erkeklerde ve eğitimlerine uzaktan devam eden 20-25 yaş gençlerde artış gösterdi.
Op. Dr. Birol Tunalı
Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı
Kilo artışı, gebelik, hareketsiz yaşam, kalp, solunum yetmezliği gibi faktörler, genetik yatkınlıkla birlikte varise neden olabilir. Tetikleyici faktör ne olursa olsun, temelde toplardamarın duvarında yapısal bozukluk söz konusudur. Bu bozukluk sonucunda oluşan genişlemeyle damardaki kapakçık doğru çalışmaz ve kan geriye doğru kaçar. Kaçak sebebiyle kan kalbe geri dönmekte zorlanır, toplardamar içindeki basınç artar, bu da damarları genişletir. Derindeki toplardamarları tıkalı olan kişilerde, kanın yaklaşık yüzde 10’unu taşıyan yüzeysel toplardamarlar tüm kan dolaşımını üstlenmek zorunda kaldığı için genişler, varis görünümü oluşur. Varisin en sık görülen belirtileri ise daha çok akşamları oluşan bacak ağrısı, kılcal damarların görünür hale gelmesi, ciltte kızarıklık, kaşıntı, kuruluk, cilt altında oluşan kanamalar olarak sıralanabilir.
Varis tedavisi için bıçak altına yatmaya gerek yok
Varis tedavisinde en eski ve geleneksel yöntem, cerrahi müdahaleyle varisli damarın çıkartılmasıdır. Ancak bu hem zahmetli hem de iyileşmesi uzun zaman alan bir yöntemdir. Oysa artık bıçak altına yatmadan da varislerden kurtulmak mümkün.
*Damarın içine köpük vererek varisi düzeltmek olarak açıklanabilecek ‘skleroterapi’ işlemi gelir. Uzun yıllardır uygulanan bu yöntem daha çok bir milimetreden kalın varisler için tercih edilir. İşlem esnasında çok ince iğneler kullanılarak damar içerisine skleroza adı verilen bir madde enjekte edilir. Enjekte edilen madde damar duvarlarının birbirine yapışmasını sağlar. Yapışan damar içinden kan geçmediği için bir süre sonra görünmez hale gelir ve zamanla vücut tarafından emilerek yok edilir. Tedavinin seansı ise yaklaşık 10-15 dakika kadar sürer. Sonrasında kişiye 3 gün boyunca sürekli giymesi için basınçlı bir çorap giydirilir. Bu yöntem, varisli damarların ortalama yüzde 80’ini yok edebilir.
*Lazer tedavisinde ise damar içine kateter adı verilen bir aparat yerleştirilir. Lazer cihazından çıkan ışın yardımıyla varisli bölge tamamen yakılır.
*Radyo frekansla tedavi yönteminde de yine bir kateter kullanılarak varisli damarlar içerisine radyo dalgaları gönderilir. Bu dalgaların çıkışı esnasında oluşan ısıyla varisli damarlar yakılır.
Tüm bu yöntemlerde lokal anestezi uygulanır ve hasta aynı gün günlük yaşantısına dönebilir.
Varis Yaşı 20’lere İndi! yazısı ilk önce Sağlık ve Yaşam üzerinde ortaya çıktı.